Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkilerde olduğu gibi Avrupa ile de güçlü köprüler ve bağlantılar kuruyor. Eylül ayında benim de takip ettiğim New York'ta DEİK ve TAİK tarafından düzenlenen yoğun programda Ankara ile Washington'ın 100 milyar dolarlık ticaret hedefine doğru daha da yakınlaştırılması için somut adımlar atılmıştı. Son dönemde Avrupa ile Türkiye'nin köklü ilişkilerinin yeni bir vizyon ve ivmeyle canlandırılması için iki tarafta da bir irade oluştu. DEİK, bu alanda da gerek yatırımların teşviki gerekse ticari faaliyetlerin arttırılması için lokomotif rol üstleniyor.

DEİK ile Türkiye-Avrupa İş Konseyleri, European Business Summit (EBS) iş birliğinde düzenlenen, 'EUTürkiye Business Summit' etkinliği, dün Brüksel'in tarihi Egmont Sarayı'nda gerçekleştirildi. 2000'li yılların başında Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin zirve noktasına ulaştığı süreçte Brüksel'e çok sık gidiyordum. Çok katmanlı ilişki arayışında umutların güçlendiği bu dönemde etkinlikleri izlemek üzere Brüksel'de 24 saat geçirdim. Bu yıl ilk kez düzenlenen zirveye, Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Komisyonu Genişleme Komiseri Marta Kos, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, EBS Genel Müdürü Arnaud Thysen, Büyükelçileri, üst düzey devlet temsilcileri, milletvekilleri, düşünce kuruluşları liderleri, küresel şirketlerin CEO'ları ve 400'ün üzerinde iş insanı katıldı. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat'ın video konferans yöntemiyle katıldığı etkinlikte Avrupa Komisyonu Genişleme ve Doğu Komşuluk Genel Müdürü Gert Jan Koopman da hazır bulundu. Zirveden bir gün önce AB Büyükelçisi Faruk Kaymakcı'nın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona katıldım. Türk iş dünyasından önemli isimlerin katıldığı etkinlikte Avrupa ile Türkiye'nin ilişkilerinin geleceğine ilişkin güçlü mesajlar verildi.

KAZAN KAZAN İLİŞKİSİ

DEİK Başkanı Nail Olpak, Türkiye ve AB'nin, karşılıklı çıkarlara, ekonomik karşılıklı bağımlılığa ve istikrar ile refahı önceleyen ortak bir vizyona dayanan köklü ve dinamik bir ortaklığı paylaştığını ifade etti ve AB'nin Türkiye'nin en önemli ticaret ortağı olduğunu hatırlattı. "DEİK olarak, AB ile Türkiye'nin ekonomik iş birliğinin bir sonraki aşamasının diyaloğun ötesine geçmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. Olpak "Birçok alanda iş birliği ve ortak gelecek konuşulurken, hâlâ vize kaynaklı zorlukları tartışıyor olmamızın uygun düşmediğine inanıyorum" diye konuştu. DEİK ve Türkiye-Avrupa İş Konseyi, iş dünyasına ve karar alıcılara, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceğinde sadece savunma ve göç ile mücadele değil, dijitalleşmeden imalat sanayisi ve enerji başlıklarına kadar bir dizi alanda önemli avantajlar sağlayacağını anlatmayı hedefliyor. Nitekim 2024 yılında Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 263 milyar dolara ulaşmıştı. Mehmet Ali Yalçındağ'ın altını çizdiği gibi 500 milyonluk nüfusa sahip AB, 18.5 trilyon dolarlık bir ekonomiyi temsil ediyor.