Malumunuz yıllardır İzmir bölgesi başta olmak üzere ülkemiz genelinde neşriyat hizmetlerinde bulunma gayretindeyiz. Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun üniversite yıllarından beri hizmetlerimizin içerisindeyiz.

Her zaman şahs-ı manevimizin havuzunda bulunma gayretinde olduk ve yayınevimizin, Risale-i Nurlar ve gazetemiz başta olmak üzere, tüm neşriyat ürünlerini tanıtmaya çalıştık. Bu hususta en büyük şiarlarımızdan birisi de, Asa-yı Musa ve başka yerlerde de geçen "iman hakikatlerini kim olursa olsun, isteyene vermek."

Ve "En mühim bir vazife, Nur'a hizmet etmek ve rıza-yı İlahîyi tahsil için onu isteyene vermektir. Bu en baş ve en ehemmiyetli, en kıymetli ve mübarek vazifemizden bizi döndürmek isteyen en ağır hücumlar dahi, bizlerin hızını arttıracaktır." (Asa-yı Musa) düsturu ile ideoloji, parti, dünya görüşü v.s. gözetmeden Nur'a müştak herkese iman hakikatlerini ulaştırmaya gayret ettik.

Geçtiğimiz günlerde bizlere ulaşan bir mesaj şöyle:

"Değerli Yeni Asya Ailesi,

İlk defa sizleri, cezaevinde iken aldığımız Yeni Asya gazetesi ile tanıdım... Yeni Asya gazetesi geldiğinde her yerini okuyorduk. Her tarafı dopdolu idi. Adeta Üstad'dan mektuplar gelmiş gibi Risale-i Nurdan damlalar akıyordu gazeteden.

"Sonrasında sağolsun bana Risale-i Nur Külliyatı yolladınız. Orada bu kitaplar birer lamba ve ışık oldu. Kitapları kendi aramızda bölüşerek dönüşümlü şekilde okumaya başladık. İlk defa Sözler'in altını çize çize ve notlar ala ala okuyordum. Her şey yavaş yavaş benim açımdan yoluna giriyordu. Aile birleşimi ile ailem de gelmiş fakat, 5 vakit okunan ezanlara hasret kalmıştım. Tam sıkıldığım bu dönemde Yeni Asya gazetesi imdadıma yetişmiş ve Risale-i Nur külliyatını bana göndererek manevi yaralarıma adeta ilaç olmuştu. Bu vesileyle tekrar bu eserleri bizlere gönderen Yeni Asya yetkililerine çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım."