Şefkat mesleği

Malumunuz Adalet-i Mahza, yani tam adalet: Bir masumun hakkı, bütün halk için dahi iptal edilmez. "Velâ teziru vâziratun vizra uhrâ" En'am Suresi: 164 düsturu ile "Bir cani yüzünden onun kardeşi, hânedanı, çoluk çocuğu mesul olamaz."

Ve Cenab-ı Hakk'ın nazar-ı merhametinde hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz. Küçük, büyük için iptal edilmez. Bir ferd dahi, umumun selâmeti için feda edilmez... Gibi Kur'ani hakikatleri uhdesinde barındırıyor.

Adalet-i izafiye ise: Küllün selâmeti için, cüz'ü feda eder. Cemaat için, ferdin hakkını nazara almaz. (Mektubat). Bediüzzaman Hazretleri, Adalet-i mahza ve Adalet-i izafiye hususlarında; adalet-i mahzanın uygulanması gerekliliğini belirtmiştir. Nitekim Peygamber Efendimizin hayat safhasına baktığımız zaman tam adaleti, bunun yanında dört halife ve devamında Hz. Hasan (r.a) da Adalet-i Mahza'yı esas almıştır.

Günümüzde ise beşer teknolojinin en gelişmiş çağını yaşıyor. Her şey kolaylaşmış. Bediüzzaman'ın ifadesiyle: "Şimdi tekemmül-ü vesait-i nakliye ile âlem bir şehr-i vâhid hükmüne geçtiği gibi, matbuat ve telgraf gibi vesait-i muhabere ve müdavele ile ehl-i dünya bir meclisin ehli hükmündedir." (Muhakemat)

Bu sebeple, adalet-i mahzanın uygulanması için bütün şartlar, sebepler ve vasıtalar bulunmaktadır. "Adalet-i mahza kabil-i tatbik ise, adalet-i izafiyeye gidilmez, gidilse zulümdür." (Mektubat)

Dolayısıyla bilhassa mü'minlere acımak ve onların sonsuz hayatlarının kurtuluşu için çalışmak esası mesleğinde olan Risale-i Nurlara muhatap olan bizler, her daim Adalet-i Mahzanın tahakkuku için çalışmalıyıs. Vehmi korkulara veya çekincelere mahal vermeden, Risale-i Nurlardaki Kur'an'dan süzülen prensipleri müştak herkese ulaştırmalıyız.