İstifade ve ihlâs sırrı

Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinin ayetler ve hadislerden hareketle Risale-i Nurlarda vurguladığı ve "mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en metin bir nokta-i istinad (...)" (1) olarak nitelendirdiği husus; malumunuz ihlas.

Samimiyet, içtenlik, doğruluk; bir işi başka bir karşılık beklemeksizin sırf Allah rızası için yapmak manalarına gelen ve samimiyet, maddî-manevî fedakârlık gibi hasletleri de içerisinde barındıran ihlas, tüm zamanlarda olduğu gibi ahir zaman insanının da karşısına çıkabilecek tüm engelleri ortadan kaldıran bir iksir hüviyetinde. Önceki yaşantı, meslek, maddî imkânsızlıklar, türlü türlü engel ve zorluklar karşısında müspet gayret ve ihlas ile istenilen tüm neticeler hatta daha fazlası bile alınacaktır.

İhlâs Risalesi Üçüncü Düstur kısmında Üstad hazretlerinin kendi memleketinde ve İstanbul'da bin derece fazla yardımcıları ve imkânları varken yirmi senede ettikleri hizmete mukabil; sürgünde, tüm zulüm ve imkânsızlıklara rağmen yedi sekiz senede ettikleri hizmetin yüz derece eski hizmetten fazla muvaffakiyet göstermesini samimiyetten ve ihlâstan gelen manevî kuvvete bağlaması, muvaffakiyetteki ölçünün ihlâsa bağlı olmasının en büyük örneklerinden birisi.

Hizmet-i imaniyedeki muvaffakiyet için ise öncelikle imani hakikatlerden bolca istifade edilmesi hususu ön plana çıkıyor. Peki bir alt yapımız yoksa istediğimiz öğrenimi alamamışsak, uzak kalmışsak, kopmuşsak, ilmimizin noksanlığı gibi ya da daha farklı şekillerde endişelerimiz varsa nasıl istifade edeceğiz On Dokuzuncu Mektup eserinde Kur'ân'ın irşat genişliği ile ilgili, Hazret-i Cibril (a.s.)'ın yeni yetişmiş bir çocuk ile omuz omuza o dersi dinlediklerini ve hisselerini aldıklarını aktaran Üstad, "Ve İbni Sina gibi en dâhi feylesof, en âmi (öğrenim görmemiş, okumamış) bir ehl-i kıraatle diz dize aynı dersi okurlar, derslerini alırlar. Hattâ bazan olur ki, o âmi adam, kuvvet ve safvet-i iman cihetiyle, İbni Sina'dan daha ziyade istifade eder." (3) hakikatini aktarır.

Buradan hareketle, istifade konusunda yine karşımıza safvet-i iman yani ihlâs ile doğrudan bağlantılı safî, temiz, dürüst manasındaki iman çıkıyor. İmanî derslerden İbn-i Sina gibi bir dâhiden daha fazla istifade edebilmenin, tüm zorluk ve sıkıntılara rağmen muvaffakiyet elde edebilmenin sırrı ihlâsta, samimiyette, dürüstlükte. Cenab-ı Hakk'ın bizleri ihlâsın sırrına erişen ve düsturlarına riayet eden kullarından eylemesi duası ile...