En büyük hizmet hamlesi

Gelişen teknoloji ile dünyanın bir köy haline gelmesi dolayısıyla, dünyanın dört bir köşesindeki hadiseler anlık olarak bizlere ulaşıyor.

Kimi hadiseler nazarlarımızı hemen kendisine çeviriyor, kimisi merak saikasıyla dakikalarımızı alabiliyor, kimi ise vicdanımızda bir takım yaralara sebep oluyor vs...

İster istemez insanlık olarak etkileniyoruz. Malumunuz Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri Asa-yı Musa eserinde, ömür sermayesinin pek az olduğunu lüzumlu işlerin ise pek çok olduğunu, her insanın kalp ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden ve vatan ve memleket dairesinden ve Küre-i Arz ve nev'-i beşer dairesinden tâ zîhayat ve dünya dairesine kadar, birbiri içinde daireleri bulunduğunu, fakat en küçük dairede, en büyük ve ehemmiyetli ve daimî vazifenin olduğunu beyan eder.

Fakat büyük dairenin cazibedarlığı cihetiyle küçük dairedeki lüzumlu ve ehemmiyetli hizmeti bıraktırıp lüzumsuz, malayani ve âfâkî işlerle meşgul olunduğunu ve Sermaye-i hayatın boş yerde imha edildiğini nazarlara sunarak bu tehlikeden korunmaya dikkat çeker.

Bilhassa medyanın gündemleri şekillendirdiği zamanımızda bu vazifelerimizi yanlış yerlere taksim etme tehlikesi çok daha büyük. Bu tehlikeye karşı her zaman dikkatli olmalı, en küçük dairedeki vazifemize odaklanma şuurundan ayrılmamalıyız.

Bu husus cemaatimizle ilgili meselelerde de geçerli. Olan biten, konuşulan, görüşülen, geniş dairedeki meselelere odaklanmak yerine, en küçük dairedeki hizmetlerimize, kendimize, hanemize odaklanmalıyız. Bu doğrultuda imkan yokluğu, zeminin müsait olmaması gibi hiç bir konu bize bahane olamaz.