Çanakkale geçilmez ve bazı borçlar ödenmez

Sevgili Güzin Abla, size farklı bir mektup gönderiyorum, bu sizi şaşırtmasın. 18 Mart 1915 tarihinde şanlı ordumuz Çanakkale'de itilaf devletlerini bozguna uğratmıştı.Bu yıl da Çanakkale Zaferi'nin 107'inci yılını kutlamış olduk. Genellikle gençlerimiz bu zaferin nasıl fedakarlıkla, nasıl bir manevi güçle gerçekleştiğini bilmezler.Atatürk, içlerinde yaşları 15'i geçmeyen pek çok çocuğumuzun da bulunduğu askerlere "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" sözünün ardından, vatan uğruna ölüme yürüyen bu kahraman askerlerimiz gerçekten geri dönmeyeceklerini çok iyi biliyorlardı. Size internette de çıkan, gözlerimizi yaşartan hikayeyi gönderiyorum.Bizim yaştakiler aslında bu öyküyü büyüklerinden işitmişlerdir.Ancak Z kuşağı diye adlandırılan, çok akıllı, çok zeki, bilgisayarda, cep telefonunda harikalar yaratan, ancak hiçbir zorluğa katlanamayan, en basit bir sorun karşısında ölmekten, evi terk etmekten, kaçmaktan söz eden, çoğu da sizin okurunuz olan bugünün gençliği, eminim bilmiyordur.Bu öyküyü bilmek bir yana, o 15'lik çocukların kahramanlıklarını, vatan için ve komutanları için canlarını vermeye nasıl hazır olduklarını ve gerçekten de bir ekmek, bir kase üzüm hoşafıyla yarı aç yarı tok, sadece cesaretleriyle düşmana karşı nasıl göğüslerini siper ettiklerini hayal bile edemiyorlardır.Güzin Abla, bu öyküyü köşenizde yayınlamanızı rica ediyorum. Onlar sizin köşenizi yakından izliyor...Bu öyküyü okuyup biraz olsun geçmişimiz hakkında, bu çocuk yaştaki askerlerimizin yaşadıkları hakkında fikirleri olsun, belki artık yakındıkları o ailelerinin de, hayatlarının da değerini bilirler diye düşündüm. Rumuz: Cemil S. (Orta yaşlı okurlarınızdan biri)KINALI ALİ'NİN ÖYKÜSÜ Adın ne senin evladım Ali... Nerelisin Tokat Zile'denim. Evladım bu kafanın hali neAnam cepheye gelirken kına yaktı komutanım. NedenBilmiyorum komutanım.O günden sonra herkes ona Kınalı Ali der. Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer. Kısa sürede tüm arkadaşlarının sevgisini kazanır. Bir gün ailesine mektup yazmak ister. Ali'nin okuma yazması da yoktur, arkadaşlarından yardım ister.Ali söyler arkadaşları yazar:"Sevgili anne babacığım, ellerinizden öperim. Ben burada çok iyiyim."Yazının sonuna not düşer, "Anacığım kafama kına yaktın, burada komutanlarım ve arkadaşlarım