Atatürk heykeli

Adı: Mehmet Kemal Pilavoğlu... Ticani tarikatının şeyhiydi. Ankara doğumlu bir esnaftı. Hukuk tahsilini yarıda bırakmıştı. Ticanilik adını verdiği tarikatı kurmuştu. Ticanilerin 28 Şubat sürecinden hatırladığınız Aczimendilere benzer halleri vardı. Kıyafetleri ve birbirine girmiş saç ve sakallarıyla diğer cemaatlerden biraz daha farklıydılar. Özellikle yoksul köylüler arasında örgütleniyorlardı. Ankara Çubuk ve Çankırı Şabanözü tarikatın mürit yetiştiren kaynaklarıydı. Kemal Pilavoğlu'nun müritleri arasında saygınlığı oldukça yüksekti. Çoğu eğitimsiz olan müritler, şeyhlerinin kimi zaman uçtuğuna kimi zaman da kalplerinden geçeni bildiklerine inanıyorlardı. Ona ölümüne bağlıydılar. Kemal Pilavoğlu kısa süre de olsa CHP için çalıştı. Müritlerine ve taraftarlarına CHP'ye oy vermelerini önerdi. Ancak CHP'nin, Demokrat Parti'nin kuruluşundan itibaren yaptığı "dinsel" açılımlar bir işe yaramadı. 1950 seçimlerinde ağır bir hezimete uğradılar. Ne Kemal Pilavoğlu'nun kısa süreli transferi ne de halkın dini duygularına yönelik açılımlar sandıkta çözüm olmamıştı. Pilavoğlu ve tarikatı da ortalıkta kalmıştı. Onlar da gerçek faaliyetlerine döndüler. Önce Türkçe okunan ezanın Arapça'ya dönmesi için eylemlere başladılar, ardından meclis genel kurulunda Arapça ezan okumaya... Meclis bu olayla karışmıştı. Polislerin müdahalesi de yetersiz kaldı, çünkü bir Ticani, ezanın bir cümlesini okuyor başka bir yerden fırlayan diğeri ise kaldığı yerden devam ediyordu. Bu eylem çok yankı uyandırdı... Ama bu tartışılan eylem, Arapça ezanla ilgili düzenlemenin de ilanı gibiydi. CHP ve Demokrat Parti oybirliğiyle 1950 yılının eylül ayında Arapça ezanı tekrar yürürlüğe soktular. Ticaniler bununla da yetinmedi. Daha radikal eylemlere başladılar. "Put" diye nitelendirdikleri Atatürk heykellerine saldırılar düzenlediler. Yöntemleri de basitti. Yoksul müritler ceplerindeki son parayla da olsa bir çekiç ya da balyoz satın alıyorlar ve Atatürk heykelini kırmaya başlıyorlardı. Ankara Ulus'taki ve Kızılay Zafer anıtındaki Atatürk heykeli başta olmak üzere onlarca heykele birbiri ardına saldırılar düzenlediler. Ticani müritlere genelde 'deli' lakabı veriliyordu. Deli Recep, Deli Sadık, Deli Yusuf hemen her gün bir başka heykele saldırıyorlardı. Bu olaylardan uzun bir süre sonra Kemal Pilavoğlu, kendisinin böyle bir talimat vermediğini yakın adamlarının bu işi başına açtıklarını söyledi. Bu saldırılar karşısında Demokrat Parti yanlısı Zafer gazetesi, Pilavoğlu ve adamlarının seçimlerden hemen önce CHP'ye kaydolduğunu söylese de o karmaşa arasında bu pek duyulmadı. Fakat Celal Bayar daha akıllıca davranarak, 5816 sayılı "Atatürk'ü Koruma Kanunu"nu meclisten çıkardı. Tarih 31 Temmuz 1951'di. Kanun şöyleydi. "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar