Yıkanmayın..!

İngiltere hükümeti kamu spotu hazırlatıyormuş. TV'lerde yayınlanmak üzere... "Fazla Yıkanmayın..." Şaka değil... Gerçek... İngiltere vatandaşlarını yıkanmamaları için uyarıyor. Haftada bir yıkansanız yeter diyor. Her gün duş almayın diyor. Kurban olduğum Allah... Bize bugünleri de gösterdi. 60'larda Türk işçileri Avrupa'nın yolunu tuttuklarında 'yıkanmamış bunlar... kokuyorlar' diye ayrımcılık yapan Batı şimdi duş almayın fazla diyor... Peki neden Sıcak su gitmesin... Sıcak su demek enerji demek. Suyu ısıtacak enerjiyi nerden bulacaklar Rusya vardı... Şimdi yok... O yüzden... Kızım duşa çok girme... Oğlum fazla yıkanma... Avrupa'nın bu kadar hesapsız kitapsız enerji krizine saplanacağını kimse düşenemezdi. Bu kadar üniversite... Bu kadar stratejist... Dünya'da mühendisliğin nirvanası olmuş duayenler... Hepsinin mi ağzı dili tutuldu. Yahu birisi de çıkıp demedi mi ki... "Agalar... Biz bu nükleer santralleri kapatıyoruz... İyi hoş da bunun yerini neyle ikame edeceğiz" "Bizim doğal bir enerji kaynağımız yok..." "Yenilenebilir enerjiyle bu sanayi tesislerini çevirebilir miyiz" Diye kimse sormadı mı yahu. Mevzu Almanya'da başladı aslında... Merkel'den önce kim vardı Almanya'nın başında... Gerard Şröder... Alman Şansölyesi... Naptı Gerard amca... Nükleer Santraller'in çevre düşmanı olduğunu ilan ediverdi. Almanya doğal enerjiye dönmeliydi. Çevresel faktörlere dikkat edilmeliydi. Nükleer santral gibi tehlikeli enerji kaynakları bir felaket yaratabilirdi. Tüm Almanya Şröder'in bu söylemleriyle doldu taştı. Sonra koltuğa Merkel oturdu. Bir kimya mühendisi... O daha serin kanlı yaklaşır mı derken... O da bu kampanyaya katılma eğilimi göstermeye başladı. İşte tam o kararsızlığı yaşandığı günlerde... Japonyo'da Fukuşima nükleer kazası yaşanmasın mı Çernobil felaketini kıyısından atlatmış olan Almanya ayağa kalktı. Çevreciler... Yeşiller... Sivil toplum birleşti... Topyekün yüklenmeye başladılar. Nükleer Santralleri kapa...! Merkel direnemedi. Çünkü nükleer santrallerin felaket olduğu algısını zaten önceki Başbakan Şröder oturtmuştu. Bi de Fukuşima olunca... Merkel'e söyleyecek söz kalmadı. Birer birer kapatmaya başladı. Tam 17 Nükleer Santrali elleriyle kapattı Merkel... Hem de bu enerjinin alternatifini yaratmadan... Sadece ve sadece bir şirkete bel bağlayarak... Gazprom... Bir Rus şirketi... Nihat Genç ağabeyimiz... Yıllar önce Gazprom için 'yeni Kızılordu' diye yazmıştı. Gerçekten modern çağın Kızılordusu Gazprom olmuştu. Viyana'daki milyon euroluk evinde piyano çalan Hanna kızımızın ayaklarının üşümemesi de... Devasa ofisinde çalışan Hans abimizin sabahları sıcacık suyla duş almasını da Gazprom sağlıyordu. Gazprom koca Avrupa'nın kılcal damarlarına kadar girmişti. Ucuz, hesaplı ve güvenilir enerji. Avrupa'da