Zoru kolay edip, zora soktuk!

Zor maçı "şipşak" gollerle elimize aldık ve yönetmeye başladık. İşler kolaylaştı derken, bir gol ardından kırmızı kartla 10 kişi kaldık ve işler yine zora girdi. Yine de kazanmak önemliydi, başardık. Arda Güler'in yönetiminde Hakan ve İsmail'in merkezi sağlam aldığı görüntüde, Kenan-Kerem-Yunus üçlüsünün çabukluğuna bıraktık pozisyonları. Hakkını da verdiler. Transfer dedikodularının ve yıpranmışlığın gölgesi altında oynayanlar var. Kerem Aktürkoğlu bu fırtınanın kurbanı olmak üzereydi ki, maçı kopartan "kahraman" olarak sürdürdü dakikaları. Uğurcan'ın da görüntüsünde benzer heyecanı fark etmemek mümkün değildi. Tüm defans Uğurcan'ı korumaya aldı, yakınında kaldı, ellerinden gelen yardımı yaptı. Montella'nın "aile olmak" üzerine söylediklerinin haklılığını da gördük bu yapıda. Kerem'in golü sonrasında, ona ilk sarılanlar arasında Yunus'un olmasının da altını çizelim. Fotoğraflardan silinse de, sahada en iyi arkadaşı. İnce bir ofsayt çizgisine takılan Gürcistan golünün arkasında Barış Alper'in kırmızısı gelince, başta söylediğimiz oyun yönetimi, mücadele formatına evrilmek zorunda kaldı.