Tecrübe farkı

20. dakikada iki farklı önde olabilirdik, devreyi 2-0 yenik bitirdik. Futbolun kendi hikâyelerinden, kaçınılmaz olan yine bizim başımıza geldi. İpleri elimizde sanırken, "defansif seyircilik" hastalığı ile pozisyon bile vermeden yedik golleri. Çokça eleştiri yapabiliriz maç için. Özellikle de bireysel hesaplar yaptığımızda. Ama bu bize ne bir şey katacak ne de bir şeyleri değiştirecek. Çünkü Çağlar Söyüncü vardı hep son vuruşlar öncesinde. Maç eksiği zirvede, Ermenistan maçı da dahil hatalı kararları çoğunlukta. "Niye oynattın" da diyemeyiz Kuntz'a... Ancak, Leicester'daki hocasına hak verebiliriz. Bu haliyle yedek kulübesine bile çıkması mucize... Hırvatlar iyi ve tecrübeli bir takım. Biz önde baskımızla yakaladık pozisyonları. Adamlar bize önde baskının nasıl yapıldığının dersini verdiler sonrasında. Aradaki fark yetenek değil, tecrübe. Bizim Çocuklar her ne kadar iyi takımlarda veya hedef liglerde olsa da, toplu veya topsuz oyunda neyi-nasıl yapacağını bilmek başka şey... Böylesine bir performansa rağmen, maçı kalecileri Livakovic'in parmak uçlarına borçlular. Bursa'da nefis bir seyirci de yakalamışken, müthiş bir akşam yaşayabilirdik.