Tam bir usta işi

Ne olduysa, 23. dakikada Maxim'in kendini attırmasından sonra oldu. O dakikaya kadar Fenerbahçe temposunu ve coşkusunu koruyarak maça sıkı sıkıya sarılmıştı. Skoru da Dzeko'nun usta işi iki golü ile 2-0'a getirdiler. Kadıköy akşamı tribünleriyle, sahasıyla güzel bir gecenin eşiğindeydi. Rakibin 10 kişi kalması ile birden bire vitesi üçe çektiler. Maçın bittiğini düşündüler ve akışa kendilerini bıraktılar. Gaziantep takımının da isteği buydu; mümkün olduğu kadar oyunu yavaşlatmak. Hızlı hücumcuları vardı. Tabelayı ne kadar aşağıda tutarlarsa, planları da işlemeye o kadar yaklaşacaktı. İsmail hoca iki sekiz numara 'Szymanski-Mert Hakan) oynayarak daha darbeli ön taraf istedi. Dzeko da katıldı onlara, Tadic'in kulvarı da açıldı, kanatlar da pasları rakip kaleye yüzü dönük buldu. VAR kararıyla (doğruydu) geri alınan penaltı sonrasında Antep duran topla farkı bire indirdi. Birkaç dakika sonra ise Tadic'in vuruşunda defans topu gol çizgisinden çıkardı. Maçın psikolojisi değişti bir anda. Fenerbahçe'nin 'kazanırız' mesajını veren vücut dili, 'maç böyle bitsin' tercümesine düştü. Yine penaltı kazandılar, Tadic kaçırdı. Aslında Batuhan kurtardı. Maribor maçında