Seçimin ibresi kaydı

Sadece "Tavsiye" organı olan Yüksek Divan Kurulu (YDK) için neden böylesine sert ve hırçın bir mücadelenin içine girildi. Fenerbahçeliler de buna şaşırdılar. Öncesinde, Vefa Küçük'ün karşısına çıkan Nail Kır ve Sait Yılmaz, daha iyi yönetim ve formüller önererek, gündemi sadece seçimde tuttu. Ancak Uğur Dündar'ın bir anda adaylığını açıklaması, eski başkan Aziz Yıldırım'ın desteğini de net bir şekilde ortaya koyması ile seçimin ibresi kaydı, bambaşka bir "meydan" ortaya çıktı. Bir anda seçim "politize" oldu. Aziz Yıldırım güç gösterisi haline gelirken, gözler Ali Koç'un ne tavır alacağına yöneldi. Adayların seçim ekipleri, yeni söylemler belirlemeye başladılar. Her bir Fenerbahçe üyesinin beğendiği adayı destekleme hakkı var. Bu yüzden Aziz Yıldırım veya Ali Koç destekliyor diye kimse eleştirilemez. Ancak üyelerin aidatları yatmaya başlamışsa, seçimin ekseni, kulübün yönetimine uzanacak bir sopa haline gelmişse, bu mücadelenin hedefi şaşar. Kongre kulislerinde, Yıldırım'ın ekibi Dündar'a dönünce, Divan Kurulu'nun genç jenerasyonu da en kuvvetli aday gördükleri Vefa Küçük'ün etrafında birleşmeye başladılar. Sait Yılmaz 50 yıldır kulübün içinde ve Trabzonspor yöneticiliğini, yönetimin izniyle yaptığını kanıtladı. Profesör Nail Kır, 2001 şampiyonluğunun yöneticilerinden, kulübün "naif" yüzünü temsil ediyor 25 yılını geçmiş üyelerin içlerini döktüğü, görüşlerini açıkladığı, kulübün mali tablolarının masaya açıldığı bir organın, kulüp başkanlığı seçimi için ön hazırlık rolüne getirilmesi anlaşılmaz. Eğer tüm adaylar "birleşmeden" söz ediyorlarsa, bu polemikleri bitirecek üsluba ve tavra sahip olmalılar. Tartışma Uğur Dündar'ın adaylığı ile başlamışsa, barış ve sükûnet de yine onun kararıyla olmalı. Bilmem anlatabildim mi NE DEDİLER VEFA KÜÇÜK: Uğur Dündar, Aziz Yıldırım'ın darbe planıdır. Ali Koç'a karşı yaptığı hazırlığın