Ligin gizli lideri

Korakor, dişe diş bir maç izledik... Ankaragücü, Fenerbahçe'nin bütün oyun düzenini bozan, müthiş bir direnç gösterdi. Rakibi sahasında karşıladı, temaslı oynadı, pas yaptırtmadı, enerjilerini hiç eksiltmeden kontrolü vermediler. Fenerbahçe'nin de mazeretleri var. Belki de sezonun en verimsiz-temposuz maçını oynadılar. Klasik tabirle, "Yürüyecek halleri" yoktu. O hep övdüğümüz ön taraf baskısından sonuç alamadıkları gibi dakikalar geçtikçe, topun arkasına geçip sonuca oynamayı tercih ettiler. İkinci yarıda Jesus, iki kenar orta sahasını (Lincoln- İrfan Can) merkeze doğru yaklaştırıp, oyunu kilitledi. Bu kez rakiplerinin silahıyla oynuyordu. Valencia-Batshuayi ikilisi önde top tutamadı, daha tempolu Rossi-Pedro da oyunun mücadele kısmına geçti. Buna rağmen maçı rakibe net gol pozisyonu vermeden, üç golün yanında iki de karşı karşıya pozisyondan yararlanamayarak bitirdi. Maç yoğunluğu takımı çok yıpratmış, bu kadar düşük pas yüzdesiyle hiç oynamamışlardı. İkinci yarıdaki Jesus hamleleri de bu sıkıntının farkında olarak yapıldı. Skoru eline alıp, maçı kazanarak bitirmek ve haftanın kazançlısı