Kahramanlar

Rennes takımının oynadığı oyuna, hıza, pas kalitesine bakınca ilk yarının skoruna, "Neden" diye sorma hakkı elinizden gidiyor. Üçüncü bölge baskısını mükemmel yaptıkları gibi, baskıyı yediklerinde de "mükemmel" çıktılar. Fenerbahçe'nin en güçlü tarafı bir anda açığa düştü; hücum presi. Üç golün şoku, maça büyük hırsla gelenleri de takım gibi şaşkına çevirdi. Maça dönmekte, asılmakta belirgin güçlükler olmaya başladı. Enteresandır; Fenerbahçe'nin geçmiş sabıkalarında "Kaleyi tutan ilk topun gol olması" sıkça var. Dün, kaleye sırasıyla gelen dört top da gol oldu, biri ofsayta takıldı. Bir yandan skor sıkıntısı, öte tarafta Rennes takımının maçı kurgulaması. Özellikle ikinci yarıda her şeyi deneyen, Valencia'nın golüyle maçı bırakmayacağını gösteren Fenerbahçe vardı ama her çözüm aksiyonu, karşısında bir problem buldu. İlk Rennes golü öncesindeki net faulü hem hakem atladı, hem VAR "almaza" yattı. Hakemin sarı kart seçeneklerinde Fransızca yazmadı. Yani; bazıları işi şansa da bırakmamış... 60'dan itibaren "bire bir" oyuna döndüler. Henrique'nin sakatlanmasıyla, Alioski girdi oyuna, dörtlüye döndüler.