Fenerbahçe refleksi!

Bir milat yaşadık. Şampiyonluk için endişelerin zirvede bulunduğu noktada, deprem felaketindekilere ulaşmak için enerjiler yoğunlaştı. Fenerbahçe de kulüp olarak ilk harekete geçenlerden oldu. Yöneticileri transfer yapmamakla eleştiren taraftarların, elleri-kolları dolu şekilde stada koşup, yardım tırlarını doldurduklarını da gördük. Büyük kulüplerin misyonları bir kez daha ortaya çıktı. Aslında ne kadar etkili ve hızlı şekilde koordine olan reflekslere sahip oldukları ortaya çıktı. İyi ki varlar, iyi ki taraftarlar böyle yüce gönüllü. "Milat" dedik, çünkü öncü depremi hakemler sayesinde Fenerbahçe yaşadı. Ümraniye ve Adana Demirspor maçlarında, peş peşe "niyetlere" sahip düdükleri seyrettik. Yeni gündeme, mücadeleye girerken, aynı depremde olduğu gibi, geçmiş yaşananları da "ders" olarak hafızaya kazımak gerekiyor. İnsanların kayıplarını gördükçe, bu konuşmaların ne kadar boş olduğu da ortada. Ama inanın, her krizi fırsata çevirmeye maharetli, kendi çıkarlarını korumaya niyetli olanlar, bu süreci tahsis edilen "ayrıcalıklarını" örtbas etmek için kullanacaklardır. TRANSFER-DİNAMİT Ara transferlerde yaraların sarıldığı az görülür. Yine de eksiklerin peşine düşmek zorundadır kulüpler. Rakipleri ciddi paralar harcayıp, gövdeli isimleri kadrosuna kattı ama genç kontenjanından bir sol bek ile hamlesini kısıtlı tuttu F.Bahçe. Her problemin transferle çözüleceğine inanan taraftar bakışı ile kulüp yönettiğinizde, batarsınız. Futbolcu seçimleri konusunda eleştirebiliriz ama sınırlarını bildiği için Ali Koç'a bir şey diyemeyiz. Ama esas nokta denge.