Duran Anelka'yı hatırlattı

"Gözler Jhon Duran'daydı; kaçınılmaz olarak. "Ne gol attı ama" dedirtti. Bağlantı oyununda istekli kaldı. İlk golünü atarken de oyunu kurdu. Neredeyse sıfırdan, topu kalecinin başının üstünden tavana asması, inanılmaz."

Al-İttihad maçı bittiğinde, Fenerbahçe'nin hazırlık sürecinin neler vadettiğine dair fikirlerimiz keskinleşti. Öncelikle takımda kondisyon ile ilgili hiçbir sorun yok. Neredeyse tüm oyuncular iyi durumdalar, sahada diri kalıyorlar ve vücut dilleri çok pozitif. İkincisi; üç maçı tek gol yiyerek tamamladılar. En iddialı pozisyonu son maçta Benzema'ya verdiler, İrfan Can kurtardı. Rakiplerine kaleyi göstermeden oynuyorlar... Üçüncüsü; 4-0'ın keyfi bir tarafa, oyunun karakteri önemliydi. Önde bastılar, topu rakibe verip kendi sahalarına çekilmediler, stoperler eşleştikleri adamlara rakip sahada da bastılar ve oyun kurulumu ve "oyun hızı" için pas seçeneklerini arttırıp, saha içinde boş alanlar yarattılar. Özellikle de kanatlar için. Geçen sezonun "mülayim" oyunu ile Al-İttihad maçının felsefesi birbirine uymuyor. Mourinho'nun içine "Jesus ruhu" mu kaçtı diye de düşünülebilir. Yeni yardımcılar, Portekiz kafasının antrenmanlara geri dönmesi, yüksek nabızlı idmanların artması, "Fenerbahçe gibi oynayan" takım mesajını veriyor. Hayırlı olsun...

TAKIM RUHU GELMİŞ KADROYA!
Gözler Jhon Duran'daydı kaçınılmaz olarak. "Ne gol attı ama" dedirtti. Bağlantı oyununda istekli kaldı. İlk golünü atarken de oyunu kurdu. Neredeyse sıfırdan, topu kalecinin başının üstünden tavana asması, inanılmaz. Böyle gol atacak oyuncu sayısı o kadar az ki, Anelka'nın Beşiktaşlı Cordoba'ya