Aslında yoklardı!

İlk maçında oyuncuların yerleri ve görevlerini değiştirse de ruhlarını farklılaştırmayı başaramamıştı İsmail Kartal. Sadece kendi alanında kalıp, beşli savunmasıyla direnmeyi tercih eden Antalyaspor'u atılan gole kadar tehdit bile edemediler. Rakibin dengesini sarsacak defans arkası koşuları da üretemediler, kanat akınlarıyla etkili değillerdi. Topa bu kadar sahip olup, böylesine yararsız kullanmak da başlı başına bir başarı aslında. Yetenekli oyuncuları "sıradan" hale getiren bu görüntü içinde, Antalyaspor kendi planları kusursuza yakın uyguladı. Sahada çok çalışmış, isteyen ve yapmaya çalışan bir takım ile, birbirinden uzaklaşan ve güvenemeyen bir başkası mücadele ediyordu sanki. Değişiklik tabelası kalktığında Mesut Özil'in "Ben mi" diye sorması bile durumun acilliğini gösteriyor. İyi oynadığını sanıyordu. Sadece Sosa'nın omuzlarına yüklenen oyun planına, ikinci forvet gibi görevlenen İrfan Can'dan da yeterli destek gelmedi. 70 dakika "sıfır" şutta kalmış bir takımın ofansif bölümü, tam bir "metaverse"