Yol var, yol var!

Beşiktaş camiasında her geçen gün katlanarak artan bir memnuniyetsizlik vardı. Bu memnuniyetsizlik Sergen Yalçın'la gelen şampiyonluğun ardından verilen her yanlış kararla giderek büyüdü. Yeri gelmişken Ahmet Nur Çebi yönetimi her baskıya boyun eğmek ve bazı kesimlerin sözünü dinlemek yerine kendi doğrularında ısrar etseydi, taraftarla sağlıklı iletişim kanallarını kurabilseydi, şimdi bu noktada olunmazdı.

Şenol Güneş'i getirmek için pusuda bekleyenler "Şenol gelse bu takımı uçurur" diyenler şimdi neredeler Bir tanesi bile kaldı mı ortada Başından beri adım gibi emin olduğum makûs son bile bile yaşandı ve bu son Çebi yönetimini de götürecekti kaçınılmaz olarak. Neyse olan oldu ve biraz da kasıtlı körüklenen memnuniyetsizlik gayet profesyonel bir şekilde örgütlendi. Beklentiler şişirildi ve önce olağanüstü kongreye gidildi sonra da kulübü bu kongreye zorlayan Hasan Arat, önemli farkla 35. Beşiktaş Başkanı seçildi.

Şimdi artık bundan sonrası önemli. Beşiktaşlıların memnuniyetsizlikleri nasıl hangi yollarla telafi edilecek bu önemli. Çünkü herkesin idealindeki Beşiktaş birbirinden çok farklı. Daha doğrusu, her muhalefet edenin beklentisi aynı değil. Arat kampanyasında her memnun olmayana bol vaatte bulundu. Ama muhalefette herkes sizi destekler ne var ki iktidara geldiğinizde istekler farklılaşır. Mesela benim idealimdeki Beşiktaş takımı sürekliliği olan, dengeli, altyapı ile desteklenen, oynadığı futbolla herkesin beğenisini alan ama semt takımı hüviyetini de kaybetmemiş çağdaş bir Avrupa takımı. Fakat eminim ki birçok Beşiktaşlı da Galatasaray ve Fenerbahçe ile hem de onların yöntemleriyle yarışan parlak transferler yapan bir Beşiktaş ister. Şu sıralar transfer bağımlısı medya ve transferlerde harcanan paralardan nemalananların körüklediği hâkim beklenti bu.