Kendini bilen saldırgan

Her şey o kadar "Geliyorum" diyordu ki. Bakın Josef de Souza yine bir Ankaragücü maçında sahaya inen saldırganı durdurmuş ve bir faciayı önlemişti. İşte o zaman 9 Eylül 2022' de yazdığım yazıdan alıntılar: "Ülkede en kolay ve en çok üretilen şey nefret. Muktedirlerin güç aldığı yer de burası çünkü. Şiddet de bunun doğal sonucu. Görüntülerde en solda duran yardımcı hakeme dikkat edin. Yani bu saldırı Beşiktaşlı futbolcular kadar hakemleri, dolayısıyla TFF'yi de hedefliyor. Sonrası malum; Josef etkisiz hale getiriyor saldırganı. Ama ödül yerine kırmızı kart görüyor. Daha bitmedi: Saldırgan ertesi gün kimler tarafından yollandığı aslında kolayca tahmin edilebilecek avukatlar eşliğinde serbest kalıp pozlar veriyor, kahraman oluyor. Böylece nefret operasyonu hedefine ulaşıyor. O saldırganı oraya atlatan, o tekmeyi attıran nefret ortamını ve bu ortamı körükleyenleri tartışmazsanız şimdiki kınamaların hiçbir anlamı olmaz".

Evet olmadı da zaten. Nefret ortamı ve şiddet, sonunda hakem yumruklamaya, tekmelemeye kadar yayıldı. Ama bu kez saldırgan "kendini bilmez bir taraftar" değil, kendini gayet iyi bilen ve herkesin de kendisini bildiği biri, birileri. Bir muktedir. Nitekim nezarete değil hastaneye polis arabası ile değil kendi makam arabası ile gidiyor Ankaragücü Başkanı. Öte yandan olayın örtbas edilemezliği karşısında sert kınama ve suçlama yarışına giriyor yönetim katlarındakiler. Ne ki bu suçlamaları genelleştirerek yine hedef dağıtma yolu izleniyor. Bu da bir anlamda şiddeti yumuşatıyor hatta teşvik ediyor.