Hakemlikte devrim

Hakemlerin yanlış kararlarıyla sonuçları etkiledikleri yeni bir şey değil. Ama şimdi o noktayı da geçtik. Artık tüm hakemlik kurumunu tartışmak gerek. Geçen sezon 10'dan fazla hakem yetersiz oldukları gerekçesiyle ve başka imalarla görevden alındı. Bu hakemler daha kendilerini savunmadan bir baktık, hem MHK değişmiş hem de bu hakemler görevlerinin başına dönmüş. Neden gittiler neden döndüler anlayan yok. Aslında o an ülke hakemliğinin bittiği andı.OYUNA DÜŞMANTamam, hakem hata yapar da hatada tutarlılık varsa orada başka şey aranır. Ya hakemin futbolla ve hakemlikle alakası yoktur. Ya da belirli bir takıma karşı önyargılı çıkmıştır sahaya. Ya da çıkartılmıştır. Örnek olarak Alanya-Beşiktaş maçına bakalım şimdi. Maçın skorunun belirlenmesinde en büyük pay hakem Yasin Kol'a ait. Tempolu, presli futbola ayak uyduracak kondisyonu yok bir kere. Koşamıyor, pozisyonlara uzak kalıyor. İkincisi futbol oyunuyla ilgisi yok. Futbolu faul çalma, kart gösterme oyunu sanıyor. En önemlisi de yanlış kararları tutarlı biçimde bir takımın aleyhine. Belli ki kafasında bir kaygı var. Bilmeyen için örnekleyeyim: Emrecan'ı kolay kartlarla atarken, rakip takımın oyuncusu Fatih'e ikinci sarıyı göstermiyor. Weghorst'a yapılan kırmızı kartlık faulü es geçiyor ama itiraz eden Weghorst anında kart görüyor, temposu düşüyor. Haftanın öteki maçlarına bakıyorsunuz. Belli bazı maçlarda belli bazı takımlara hakem çok hoşgörülü, belli bazı takımlara acımasız. Ne yapacağız şimdi "Hakem hata yapar" deyip geçecek miyiz Maçlar futbola düşman bu hakemlerle devam edecekse Beşiktaş niye Weghorst'u filan alıyor ki. Neden tempolu, presli, çağdaş bir futbol oynatsın ki Ismael.