Hazırlık maçları daha çok asıl kadroyu belirleme maçları niteliğinde. Kimler kalacak kimler gidecek, tespit maçları daha çok. Dolayısıyla maç sonuçlarından daha önemlisi tek tek futbolcuların performansları. Beşiktaş'ın maç kadrolarına baktığımızda bile bunu görmek mümkün. Burada beni en fazla ilgilendiren ise oyunun son bölümlerinde sahaya çıkan altyapı kaynaklı gençler. Werder Bremen maçında mesela; atılan 2. golde asist yapan Delibaş ve golü atan Oğuzhan. İnsanın gözlerini yaşartıyorlar. Yalnız buradan çıkıp özkaynaktan gelen oyuncuların gelişimini tümüyle tamamlamış olduklarını düşünmek de çok yanlış olur. Beşiktaş formasını sırtına geçiren her on dokuzluk, yirmilik oyuncu "Tamam ben oldum" diyemez. Çünkü bizde ne yazık ki Avrupa'daki pek çok kulüpten farklı olarak altyapılardan gelen oyuncular tam olgunlaşmış gelmiyor. Bunun tartışılması gereken birçok nedeni var. Ama şimdi konumuz bu değil. Konumuz 18-19 yaşında A takımına çıkan ya da çıkma potansiyeli olan oyuncuların hemen havalara girip büyük transfer hayalleri kurmaya başlamaları. Tabi burada futbolcunun ailesini de arkasına alıp onları kışkırtan tüccar menajerlerin etkisi büyük.DERDİ PARA KAZANMAKBu tür menajerlerin derdi o oyuncunun en iyi tercihleri yapıp gelişmesini tamamlaması ve daha iyi noktalara gelmesi falan hiç değil. Onların derdi bir an önce o futbolcu üzerinden para kazanmak. Bazı aileler de güya çocuklarının değerini bulması derdine