ABD ara seçimleri, Avrupa ve NATO

ABD'de ara seçimler sona erdi. Neticeler de açıklık kazandı. Kamuoyu araştırma firmalarının seçim kampanyası esnasında öngördükleri Cumhuriyetçi, yani 'kırmızı' dalga yaşanmadı. Cumhuriyetçiler Temsilciler meclisinde çoğunluğu elde ettiler. Ancak Senato'da istedikleri çoğunluğa ulaşamadılar. Yazıya yazdığım saatlerde Senato'daki kesin sonuçlar henüz yayınlanmamıştı.Ancak en kötü ihtimalle, Cumhuriyetçiler Senato'da at başı öndeler. Bir başka deyişle Cumhuriyetçiler az farkla yarışı kazanabilirler. Ancak bu 'ufak' olarak nitelenebilecek fark, ABD'nin dış politikasını kökten değiştirecek nitelikte değil. Zaten Avrupa ve NATO'nun Avrupalı müttefikleri için önemli olan unsur da buydu. Zira NATO'nun Avrupalı müttefikleri, Cumhuriyetçilerin 'ruhani lideri' olarak tanımlayabileceğimiz eski ABD başkanı Donald Trump'ın ara seçimlerdeki etkisinden çok kaygı duyuyorlardı. Trump'ın, Cumhuriyetçi senatör ve vali adaylarını belirlemesi, onlara destek vermesi ve seçimlerde ön plana çıkıp, partiyi 'Trumpçı' bir parti haline dönüştürmesinden endişe duyuyorlardı.Seçim neticeleri, Trump'ın Cumhuriyetçi parti için bir katma değer değil aksine bir pranga, bir yük olduğunu gösterdi. ABD Başkanı Joe Biden'ın kampanyası için kolları sıvayan eski başkan Barack Obama'nın katkısı ne ölçüde belirleyici olduğu bilinmiyor. Buna karşılık bir diğer eski başkan Trump'ın komplo teorileri ile aşırı sağın söylemlerini dile getiren demokrasi karşıtı adaylar, Cumhuriyetçilerin ara seçimlerde istedikleri oyları alamamaların en önemli nedeni oldu.Avrupa ve NATO'nun en büyük kaygısı Temsilciler meclisi ile Senato'nun kırmızı rüzgara kapılmasıydı. Zira öyle bir dalga karşısında, NATO, ABD'nin Ukrayna'ya taahhüt ettiği askeri ve mali yardımın geleceğinden kaygı duyacaktı. Bu kaygının artık yersiz olduğunu gösteren Joe Biden, Ukrayna'ya 400 milyon dolarlık ek mali yardım vermeyi kararlaştırdı.Ahenk devam edecekSenato'da Trump'ın söylemini ve politikalarını desteklemeyen Cumhuriyetçilerin, dış politikada, Biden'a daha yakın bir tutum sergilemeleri bekleniyor. En azından Ukrayna, Rusya ve Çin gibi konularda. İç politikada ise, iki parti arasında görüş ayrılıkları yaşanmaya devam edecek. Ancak önümüzdeki yıl Temmuz ayında Litvanya'nın başkenti Vilnius'dayapılacak olan NATO liderler zirvesine kadar, İttifak içerisinde ABD'den kaynaklanan bir çatlak ses beklememek gerekiyor gibi.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6856459;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6856459;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarguldener-sonumutabd-ara-secimleri-avrupa-ve-nato-6856459' });ABD ve Avrupa arasında ticaret savaşı pekala yaşanabilir. Ancak dış politika alanında Biden döneminin başladığı tarihten bu yana ABD ile Avrupa arasında sağlanan ahenk devam edebilecek. Ancak iç politikada Biden biraz Macron gibi zayıflamadı değil. Avrupa siyaseti her zaman ABD'den etkilenir. Zira, 2000'li yıllarda sert ve ulusalcı söylemlerle iktidar olan dönemin başkanı George Bush, Avrupa kıtasında yabancı karşıtı ve ulusal söylemi ön plana koyan, İngiltere'de David Cameron, Almanya'da Angela Merkel, Fransa'da Nicolas Sarkozy gibi isimleri iktidara taşımıştı. Şimdilerde ise, Biden, inandığı değerleri savunma pahasına Temsilciler Meclisi'ndeki çoğunluğu kaybetti. Tıpkı Fransa