Her 3 kişiden birinin karaciğeri alarm veriyor

Merhaba değerli okurlarım;Son zamanlarda sıklığı gittikçe artan rahatsızlıklardan karaciğer yağlanmasına karşı uzmanlar uyarıyor. Karaciğer yağlanmasına karşı önlem alınmazsa ilerleyen aşamalarda karaciğer inflamasyonu, fibrozisi, sirozu ve karaciğer iflasına kadar gidebildiğini hatırlatan Feride Fonksiyonel Yaşam Koordinatörü Uzman Diyetisyen Başak Satar, rahatsızlığın çözümü için hayati öneme sahip fonksiyonel bileşikler ve besinleri sıraladı.Beslenme alışkanlıklarının günümüzde değişmesi ve hazır gıda tüketiminin artması ile birlikte alkol ve ilaca bağlı olmayan karaciğer yağlanması vakalarının sıklığı gittikçe artıyor. Ülkemizde karaciğer yağlanmasının bir halk sağlığı sorununa dönüştüğünü aktaran Uzman Diyetisyen Başak Satar, her 3 kişiden birinin bu rahatsızlıkla karşı karşıya olduğunu hatırlatarak karaciğer yağlanmasına iyi gelen besinler ve fonksiyonel bileşikler hakkında bilgi verdi."Karaciğer iflasına kadar gidebilir"Karaciğerin yağ metabolizmasında ve depolamasında rol oynayan, vücudumuzda 500'den fazla da işlevi bulunan merkezi bir organ olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Satar, "Karaciğer ağırlığının 5'inden fazla yağ miktarına sahip olursa, özellikle de trigliseritlere ve hepositlerin 5'ten fazlasında yağ damlalarına rastlanması karaciğer yağlanması olarak tanımlanmaktadır. Yağlanma basit bir yağ birikimi şeklinde başlayıp ilerleyen aşamalarda karaciğer inflamasyonu, fibrozisi, sirozu ve karaciğer iflasına kadar gidebilmektedir." uyarısında bulundu.Karaciğer yağlanmasını alkole bağlı karaciğer yağlanması ve alkolik olmayan karaciğer yağlanması şeklinde iki grupta ele alınabileceğini söyleyen Satar, "Alkolik olmayan karaciğer yağlanması önemli bir sağlık sorunudur ve dünyada sıklıkla görülmektedir. Bu hastalığa neden olan birincil sebepler; obezite, insülin direnci, tip II diyabet, Hipertrigliseridemi, düşük HDL, hipertansiyon yani metabolik sendrom denilmektedir. İkincil sebepler ise beslenmeye bağlı olarak yaşanılan hızlı kilo kaybı, yapılan mide ameliyatları, protein-enerji malnütrisyonu ve total-paranteral beslenme olarak gösterilmektedir. Diğer ikincil sebeplerden bahsedecek olursak metabolik hastalıklar, toksik yük oluşumu, enfeksiyonlar ve bazı ilaçlar sebep olarak gösterilmektedir." açıklamasında bulundu."Tedavide esas alınacak nokta""Diyet ve yaşam şekli değişikliği ile karaciğer yağlanmasını oluşturan metabolik parametrelerin iyileştirmesinde etkili olmaktadır." diyen Uzm. Dyt. Başak Satar, "Alkolik olmayan karaciğer yağlanmasına sahip olan bireylerin 98'inde insülin direnci görülmektedir ve bu bireylerin 80 kadarında metabolik sendrom kriterleri ortaya çıkmaktadır. Metabolik sendromlu bireylerde bu hastalığın ortaya çıkma olasılığı 80'dir. Bunlar göz önüne alındığında tedavide esas alınacak nokta risk faktörlerinin iyileştirilmesi olmalıdır. Kan parametreleri göz önüne alınıp yüksek veya risk durumunda olan değerler kontrol altına alınmalıdır. Bunun için ağırlık kaybı, insülin duyarlılığının arttırılması, kan kolesterol seviyelerinin düşürülmesi, oksidatif stresin azaltılması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.Akdeniz diyeti uyumu azaldıkçabiyokimyasal değerler artıyorAkdeniz diyetinin karaciğer yağlanmasına karşı etkileriyle ilgili bir araştırmanın verilerine de yer veren Uzm. Dyt. Satar, "Yapılan bir çalışmada Akdeniz Diyeti ile beslenen hastaların diyete uyumu ile uyumlu olmayanların vücut yağ oranlarında farklılık bulunmuştur. Aynı zamanda Akdeniz Diyetine uyum azaldıkça karaciğer yağlanmasına ilişkin biyokimyasal değerlerin arttığı görülmüştür. Bir önemli husus ise düşük glisemik indeksli besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda yüksek fruktozlu mısır şurubu, früktoz ve sakkaroz tüketimi sınırlandırılmadır." dedi.Karaciğer dostu besin: EnginarKaraciğer sağlığının devamı için enginarın da en önemli besinlerden biri olduğunun altını çizen Başak Satar, "Enginar karaciğer sağlığının devamı için ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Enginar içeriğinde bulunan polifenoller ve flavonoidler aracılığıyla, lipit peroksidasyonuna yol açan zararlı bileşiklerin oluşumunu azaltmaktadır. Sinarin ve silimarin güçlü antioksidan özellikleri ile enzim aktivitelerini arttırarak, karaciğerde bulunan bazı bileşiklerin artmış değerlerinin düzeylerini azaltarak alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığının ileri evrelerinde de görülebilen