Yeni zamanların getirdiği yeni (hemen hemen yerleşik) hayat düzeni içinde, yüksek insanlık ideallerinin yerini küçük ihtiraslar aldı. Artık neredeyse hiç kimse, hangi yaşta olursa olsun, bizim gençliğimizdeki gibi -safça bile olsa- dünyayı kurtarmak, her bozulanı düzgünüyle değiştirecek bir devrim yapmak ya da yıllar boyunca insanlığın yolunu aydınlatacak eserler vermekle ilgilenmiyor. Daha küçük ama mutlaka tüketilebilir hedefleri var yeni insanın; son model bir araba, elit bir muhitte ve bahçesinde peyzajı olan sitede bir daire, herkesi esareti altına alan tüketim nesnelerinin (mesela cep telefonu) son modelleri, etrafa havası atılabilir sosyal etkinlikler ve en çok da kimden gelirse gelsin manalı manasız beğeniler!
Rolling Stones bütün zamanların en çok dinlenen şarkılarından biri olan 'Satisfaction'da modern tatmin duygusunun ne kadar yakalanamaz bir şey olduğundan dem vuruyor: "Bir arabaya atlayıp giderken, yollarda hızla,/ Radyodan kulağıma doluşan o boş gürültüyle,/ Bir adam çıkıp diyor ki: 'Haydi gel, hemen al, Bu gömlek beyazlatıcı, seni bütün dertlerinden kurtarır, bak!'/ Ama hayır, o bana yalan söylüyor sanırım,/ Çünkü alamıyorum, bir türlü bulamıyorum,/ O aradığım, o lanetli 'tatmin'i bulamıyorum."
Daha önceki insanlar o kadar büyük ideallerin peşinde koştular ki, zaten bu ideallerin gerçeğe dönüşme şansı yoktu. Ancak o yolda ilerlerken pek çok şey öğrendiler, çok meziyetler ve tecrübeler kazandılar, nihayetinde bunlarla olgunlaştılar, kendilerini çoğalttılar, zenginleştirdiler. Yeni insanlarsa zaten hepsini tüketim başlığının altında toplayabileceğimiz maddi, satın almaya dayalı ve sürekli güncellenen hedefleri idealize ediyor, bunların peşinde koşuyorlar.
Bazılarının elde edilmesi pekalâ mümkün bu hedeflerin ama adeta elde edildikleri anda eskiyip değerlerini kaybediyorlar. Öyle ki, bu körlemesine sahip olma ihtirasından, bu tüketim obezliğinden, şuursuzca çekimine kapıldığı bu açlık halinden herhangi bir doygunluk hali, ufacık da olsa kalıcı bir tatmin hissi çıkaramıyor bugünün insanları. Çok acıkmak ve hiç doyamamak hali mutsuz ediyor bünyeleri, birçok şeye tepe tepe sahipken, 'hiçbir şeyi yokmuş hissi'yle yaşamak gerçekten çaresi olmayan ve insanı tüketim peşinde koşarken tüketen bir şey!
Aldous Huxley, hayatımıza önceden olmayan yeni şeyleri katarken, onları neyin yerine koyduğumuza dair düşündürücü ve bir o kadar da kederli şeyler söylüyor meşhur kitabı 'Cesur Yeni Dünya'da: "Ama ben konfor istemiyorum. Ben Tanrı'yı, şiiri, gerçek tehlikeyi, özgürlüğü, iyiliği istiyorum."

5