7 Ekim'den bu yana Gazze'nin dünya güzeli çocuklarıyla karşılaşıyoruz çeşitli boydaki ekranlarda. Laf olsun diye dünya güzeli demiyorum, gerçekten çok güzeller... Yüzlerinde korunmuş bir güzellik var, ardı ardına izleseniz güzel çocuklardan bir seçme yapılmış zannedersiniz. Daha ağızlarını açıp bir şey söylemeden bu güzellik kendine çekiyor sizi, yaptığınız şeyleri bırakıp dikkat kesiliyorsunuz ekrana. Sonra su gibi akan Arapçalarıyla bütünleniyor simaları, adeta hayranlık verici bir şiire dönüşüyorlar. Bunun ne kadarı fiziksel güzellik, bunu ayırt etmeniz zor... Fiziksel güzelliği aşan bir şeyler olduğu da kesin, insanlık şu zamanda hiç kimselere yakışmadığı kadar yakışıyor onlara belki de. Belki de bu, o yiğit çocukların güzelliği değil sadece, 'insan'ın, eşref-i mahlukat olma potansiyeline sahip türden bir 'insanlık'ın en kristal haliyle çocuk yüzlerinde tecessüm etmiş hali...Ayetlerle, hadislerle, tevekkül ifadesi niyazlarla konuşuyorlar. Vatanlarına, davalarına, imanlarına sadakatle söylüyorlar her sözlerini. Asla yenilmeyecekleri belli. Bir çoğu Gazze'de olan biteni dünyaya duyurmak için çektikleri videolarına "Belki de bu sizinle son buluşmam!" diye başlıyor. Artistik bir giriş cümlesi değil bu, gerçeğin ta kendisi. Çoğu için, o son buluşma ihtimalinin gerçek olduğuna içimiz yanarak şahit olduk hepimiz. Onlar son nefeslerini ceplerinde taşıyan çocuklar... Gelecekle ilgili umutlarını, hayallerini ifade eden cümleleri birinci tekil şahsın diliyle kurmuyorlar. Çünkü biliyorlar, o günleri görme ihtimalleri zayıftan daha zayıf... Yine de hep gülüyor yüzleri, hep aydınlık simaları, hep umutla dolu bakışları... Çünkü kendi hayatlarından daha büyük bir hakikate inanıyorlar. Ve güzelliklerini bozacak hiçbir şeyin gelip çehrelerine yerleşmesine izin vermiyorlar.Kara siyah gözlerinde, ışıl ışıl yüzlerinde mağlubiyete uğratılmışlıktan, sindirilmişlikten, vazgeçmişlikten eser yok. En sevdiklerinden, en yakınlarından nicelerini kaybettiler, kimi kendi kolunu, bacağını, gözünü de kaybetti. Kimi kendi kardeşini kucağında taşıdı parçalanmış halde, kimi şehit ana babasının yanında bekledi saatlerce. Ama garip ki ne garip, hâlâ tastamam görünüyorlar gözümüze, hiç parçalanmamış, çok daha bütün bizden. Ve çok daha güçlü...Neredeyse
Sufi Sinema Festivali'nin ardından
12-05-2025 
Boş şeylerle tıka basa dolu!
08-05-2025 
Hayat köşeli değildir!
05-05-2025 
İnsanın ötesi ve berisi
01-05-2025 
Yapay zeka kalemimizi elimizden alır mı
28-04-2025 
İnsan bozuluyor!
29-07-2024 
Gazze'nin kutlu hikâyesi
14-03-2024 
Bayrama ve içimize doğru
08-04-2024 
Sıradan bir Filistin hikâyesi
01-01-2024 
Kelimeler hâlâ dost mu bize
18-03-2024 