Bu spor ahlakı alkışlanır

Fenerbahçe Beko, inişli-çıkışlı Euroleague performansını bir kenara bırakırsak, ilk günden beri domine ettiği Türkiye Süper Ligi'ni şampiyon tamamlamayı başardı. Kendi kurmadığı kadronun başına gelen, Euroleague'e çok şanssız yenilgiler ile başlayan Djordeviç, De Colo ve Vesely'nin uzun süreli sakatlıklarına rağmen seri galibiyetlerle müthiş bir çıkış yakalamıştı. Ama tüm sakatların dönmesi sonrası rotasyonu iyi yönetemedi. 8 yenilgi, sonunu hazırladı Zorlu fikstür, Rus takımlarının dışarıda kalması derken mental olarak da ayakta kalamadılar. Son 9 maçta gelen 8 yenilgi Djordeviç'in de sonunu hazırladı. O zamanlar Fenerbahçe Beko, yıllarca Obradoviç'in yardımcılığını yapan, CSKA Moskova ile iki Euroleague şampiyonluğu yaşayan Dimitris İtoudis ile anlaşmıştı. Vesely'nin Barcelona, De Colo'nun da Monaco ile adları anılıyordu. Çok ama çok büyük olasılıkla bu iki oyuncu da önümüzdeki sezon Fenerbahçe forması giyemeyecek. Ama Djordeviç ve bu oyuncular başta olmak üzere tüm takım müthiş bir spor ahlakı ile mücadele etti. Takımı harika yönetti Djordeviç gideceğini biliyordu ama Play-Off'larda takımı harika yönetti. Rotasyonu genişletti, 6 Türk, 5 yabancıdan çok büyük katkı aldı... Vesely MVP olurken, De Colo da giderayak Fenerbahçe'deki en iyi performanslarından birini sergiledi. Çok büyük saygı duyulacak karakterler bunlar. Ve Melih, İsmet, Şehmus, Metecan, Ahmet ve Biberoviç'in aldıkları her dakikanın hakkını vermeleri, Anadolu Efes'e karşı üstünlük sağlanmasında önemli rol oynadı... Bologna'daki gibi... Efes, dar rotasyonla yıpranırken, Djordeviç istediği her an, yorulan ya da faul problemine giren oyuncunun yerine herhangi birini gözü kapalı sahaya atabildi.