Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe, Dinamo Kiev'e Trabzonspor ise Kopenhag'a elenince 'Eyvah!' dedik. Dibini gördüğümüz futbolun kaybolacağını bile düşündük. Ancak Başakşehir, Sivasspor ve Fenerbahçe ile gelen başarılar yüzümüzü biraz güldürdü. Neyi doğru yaptık dersek, önceki zamanlarda oynadığımız takımların teknik direktörleri futbolcuları bizi öve öve bitiremezdi. Bu sene biz bu taktiği onlara karşı yaptık ve başarılı olduk. Tam değil ama Jesus'un 'Bu grubun favorisi Rennes ve Kiev' açıklaması, Rıza Çalımbay'ın 'Takımımın eksikleri çok, benim için ilk önce Süper Lig gelir' söylemleri, Emre Belezoğlu'nun 'Grup lideri de olurum sonuncu da olurum, takımlar çok dişli biz favori değiliz' söylemleri. Sonuç olarak Avrupa kupaları tarihinde ilk kez aynı sezonda üç Türk takımı da grubundan çıktı. 21'inciliğe düştüğümüz ülkeler sıralamasında, bugün 12'inci basamağa tırmandık. Hedefimiz 10. basamak, Avusturya ile ciddi bir puan farkı var ama kapanması imkansız değil.Düşüneceğimiz tek konu geçen sene şampiyonu Trabzonspor'un Avrupa'ya an itibari ile ayak uyduramaması. Sonuç olarak kendimizi dev aynasında görmediğimiz sürece bu sonuçları kazanmamız içten bile olmayacaktır.Yabancı sevdası zarara yol açıyorÜlke bir yabancı sevda akımına kapıldı, durdurmak imkansız hale geldi. Metrolar, metrobüsler, otobüsler, caddeler, futbol sahaları vs. Otogar- Şirinevler metro hattında yolculuk düzeni yüzde 50 Türk yüzde 50 yabancı, metrobüste Avcılar'dan sonra bir Türk biner ise memleketinde