Fener yasağı dinlemedi

Tribünler taraftarındır ki, zamanında bu tribünler de kulüplerin efsane olmuş kişileri dahi protesto etti. Rahmetli Süleyman Seba, Fatih Terim, Alex de Souza, Aziz Yıldırım gibi daha niceleri Geçen hafta Kadıköy'de başlayan istifa sloganı, İnönü'ye sıçradı, oradan İzmir (Göztepe maçına) dün akşam Ataşehir'de son buldu. Devamı gelir mi diye sorarsak bu yasaklamalar, tehditler devam ederse olaylar da artarak devam edecektir.Polisiye korku tedbirlerle halkın iradesini geçemezsiniz. Ali Koç; "hükümet ile devleti ayıralım. Her kulüp devletin milletin yanındadır. Ancak her insan hükümeti desteklemek zorunda değildir. Kalıcı olan devlettir. Bu kötü günlerimizde bizi birbirimizden ayıran siyaset, birleştiren futbol ise o zaman başta başkanlar sonra valiler, emniyet mensuplarını unutup futbolcuları taraftar ile özdeşleştirelim daha olumlu sonuçlar alacağımız kesin." demişti.Şampiyon olmanın değil duyguların oyunu olarak futbol bize yaşamı yaşamayı öğretiyor, siyasete rağmen duyguları ön plana çıkaralım. Bu sene ülkemize gelen Jesus bile taraftarın olmamasına böyle karışıklık kararlara alıştım demesi bile durumun ne kadar vahim olduğunu göstermekteydi Portekizli hoca haftalar sonra ülkenin gözbebeğini ilk 11 de form düşüklüğü yaşayan İrfan Can'ı ise yanında oturttu. Gerçek sol bek Oosterwolde ise yine formayı alamadı. Çağdaş hoca ise ilk maçta yaptığı pas oyunu hatasını bırakıp direk hücum oynayacağını maç öncesi belirtti.Valencia dalya dediği maçı boş geçmeyerek oyunun başında Fenerbahçe'yi öne geçirerek başladı. Kayserispor gol sonrası hızlı oyunla rakibinin aksayan yönlerine doğru ataklar yapmaya Sar lacivertliler ise erkenden ikinci golü bulup rahatlama peşine düşmüşken, Arda ilk hareketi iyi yapsa Fenerbahçe'yi oyunda daha rahatlatacaktı. Yukatel Kayserispr ise pas oyunu yerine kazandığı topları hızlı oyuncuları Thiam ve Cardoso'yu boş alanlarda yakalatmaktı. Bu taktik iki kere işe yaradı ancak Altay'a