Zamanı geri saran sıvı: Jojoba yağı

Güzellik dünyasında her gün yeni bir mucize ilan ediliyor. Ancak bazıları var ki, "doğal" kelimesinin hakkını sonuna kadar veriyor. İşte o isimlerden biri: Jojoba yağı. Çöl bitkisinden elde edilen bu altın damla, yüzyıllardır hem güzellik hem de sağlık ritüellerinin baş tacı. Üstelik, modern kozmetiğin bile önünde; çünkü cildin dilinden adeta bir dermatolog kadar iyi anlıyor.

Doğanın cilde uyum sağlayan tek yağı: Jojoba yağı aslında bir "yağ" değil, mumsu bir sıvıdır. Yani cildimizin kendi ürettiği sebumla neredeyse birebir aynı yapıya sahiptir. Bu da onu ciltle tamamen uyumlu hale getirir. Yağlı ciltlerde denge sağlar, kuru ciltleri ise derinlemesine nemlendirir. Ne eksik, ne fazla… Doğanın en dengeli armağanlarından biridir.

Kırışıklıklara karşı doğal zırh: Her sabah aynaya baktığınızda yüzünüzdeki o küçük çizgiler sizi rahatsız ediyorsa, jojoba yağı bu konuda en zarif çözüm olabilir. E vitamini bakımından zengin yapısı sayesinde cilde elastikiyet kazandırır, kolajen üretimini destekler. Düzenli kullanıldığında cilt dokusunu yeniler, yaşlanmanın izlerini yavaşça siler.

Sivilcelere karşı sessiz bir kahraman: "Yağ sürmek sivilce yapar" klişesini bir kenara bırakın. Çünkü jojoba yağı tam tersine ciltteki fazla sebumu dengeleyerek gözeneklerin tıkanmasını önler. Antibakteriyel özellikleri sayesinde sivilce oluşumunu engeller, kızarıklıkları yatıştırır. Kısacası, sivilceyle savaşırken cildinize zarar vermez, onunla iş birliği yapar.