Bazı meyveler vardır, adını duyduğumuzda yüzümüz hafifçe buruşur; ama vücudumuz adeta ayağa kalkıp alkışlar. Greyfurt işte tam olarak böyle bir meyve. Kimi ekşi bulur, kimi "ilaç gibi" der ama bilim, doğa ve insan bedeni aynı noktada buluşur: Greyfurt, sağlığın güçlü ama sessiz destekçilerinden biridir.
Greyfurtu özel kılan en önemli özelliği, bağışıklık sistemini adeta çelik zırhla kaplamasıdır. C vitamini açısından oldukça zengin olan bu meyve, özellikle mevsim geçişlerinde vücudun savunma hattını güçlendirir. Grip, soğuk algınlığı ve yorgunlukla mücadelede sabahları içilen bir bardak taze greyfurt suyu, çoğu zaman ilaçtan önce gelen doğal bir kalkan gibidir.
Kalp sağlığı söz konusu olduğunda greyfurtun hakkını teslim etmek gerekir. İçeriğindeki güçlü antioksidanlar ve lifler, kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur. Düzenli tüketildiğinde damar sağlığını destekler, kalbin yükünü hafifletir. Yani greyfurt, sadece bir meyve değil; kalbin sessiz dostudur.
Zayıflamak isteyenlerin de yolunun greyfurtla kesişmesi tesadüf değildir. Düşük kalorili olmasına rağmen uzun süre tokluk hissi verir. Metabolizmayı harekete geçiren yapısıyla diyet listelerinin vazgeçilmezidir. Ancak burada küçük ama önemli bir not düşmek gerekir: Greyfurt bazı ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu yüzden düzenli ilaç kullananların, mutlaka doktoruna danışması gerekir.
Sindirim sistemi için de greyfurt adeta doğal bir denge unsurudur. Lifli yapısı bağırsakların düzenli çalışmasına katkı sağlar, şişkinlik ve hazımsızlık gibi sorunların azalmasına yardımcı olur. Üstelik karaciğeri destekleyen bileşenleri sayesinde vücudun arınma sürecine de katkı sunar.

4