Siyasi manzara -2-

SİYASİ partileri de tıpkı insanları olduğu gibi ayakta tutan ve geleceğe taşıyan ruhlarıdır.

Özellikle bizim ülkemizdeki siyasette lider, partilerimizin olmazsa olmazıdır.

Demokrasi tarihimizi şöyle gözlerinizin önüne getirin, ne demek istediğimiz çok daha iyi anlaşılır. CHP denince İnönü, daha sonra Ecevit akla gelirdi: Niçin diğer genel başkanlar; Baykal, Kılıçdaroğlu değil de İnönü ve Ecevit hatırlanıyor biliyor musunuz

Hatırda kalanlar, karizmatik kişilikleriyle lider olmuşlardı, diğerleri ise, kurumsal bir yapıda yalnızca genel başkanlık yapmışlardır.

Demokrat Parti denince Menderes, Adalet Partisi denince Demirel, Milliyetçi Hareket Partisi denince Türkeş ve Bahçeli, MNP-MSP- Refah Partisi denince Erbakan ve AK Parti denince Erdoğan akla gelmektedir.

Oysa; Adalet Partisi veya DYP çizgisindeki partilerde başka genel başkanlar da gelip geçti lakin hiçbirisi lider olmadığından siyasete damga vuramadan silinip gittiler.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Ama bir Demirel, bir Erbakan, bir Türkeş, bir Bahçeli ve bir Erdoğan unutulmaz.

Bunun da sebebi kalabalıklara yön veren ve onları sürükleyen lider olmalarıdır.

Bundan dolayıdır ki, karizmatik liderlerle siyasi partiler 'mütemmim cüz' birbirlerini tamamlayan, birbirlerinin vazgeçilmez parçası olmuşlardır.

Lider şahsiyetlerle siyasi partiler, yumurta ile tavuk misali gibidir. Yumurtanın tavuktan çıkması gibi tavuk da yumurtadan çıkar.

Bu cümleden olarak eskilerin çok güzel bir tespiti vardır; 'Şeref-ül mekân bil mekin' yani bir makamın şerefi, o makamda oturan kişiden gelir. Bir makamı dolduran insan bilgi, beceri, yetenek ve dirayetiyle o makama şeref verir, güç katar.

Makamın kendisi üstün de olsa, kişi, kişiliği ile orayı dolduramıyorsa, o makam sönük kalır.