Tarihe altın harflerle yazılmak
Merhum Alparslan Türkeş, "Tehlikenin gözünün içine bakmak zafer için şarttır!" derdi.
Lider dediğin; temizlik yapmak istiyorsa, suya sabuna dokunacak, elini taşın altına koyacak, risk alacak ki tarihi başarıların altına imza atmış olsun.
İki asır öncesinde diz çöktürülmeye çalışılan ülkemiz, o gün bugündür çok ağır sorunlarla boğuşuyor. Bunların başında vesayet ve hemen onun yanı başında da terör sorunu vardı.
Vesayetle siyasetin alanını daralttılar ve sözde iktidarları adeta belediye hizmetlerini görmeye memur addettiler. Belediye hizmetlerinin dışına çıkmak isteyen siyasetçileri de envai çeşit darbelerle indirdiler ve dünyayı kendilerine dar ettiler.
Vesayet bizi bizden koparmış, bizi biz olmaktan çıkarmış ve tamamen dış güçlerin emrine vermişti. Vesayet hemen her şeyimizi kısıtlamıştı; dişe dokunur, özellikle savunma sanayisinde bir şey üretmemize müsaade etmiyor, en ufak bir kalkınma hamlesinde darbe yapıp ülkemizi onlarca yıl geri götürüyordu.
Haberin DevamıUydusu bulunduğumuz dış vesayet odaklarına göre ne olmalıydık ne de ölmeliydik; sürünerek yaşamalıydık. Her on yılda bir darbe yaparak sözde olan demokrasimizi bile rafa kaldırıyor ve askeri idarelerle bu aziz milletin burnu yerlerde süründürülüyordu.
Dünyanın en kanlı terör örgütünü başımıza bela ederek ülkemizin kaynakları tükettiriliyor ve bu koca ülkeye on yıllar boyunca yerinde patinaj yaptırılıyordu.
Sayın Erdoğan, ilk gençlik yıllarından beri siyasetin içinde olup ülkemizde, bölgemizde ve dünyada olup bitenleri yakından takip eden birisiydi ve hepsinden önemlisi eski liderlerin hiç birisine benzemiyordu. Çocukluk (orta-lise) arkadaşım olan kendisini yakından tanıyordum; idealist bir insandı ve tam bir dava insanıydı. Bütün bu zorlukları bilerek ve isteyerek bu işe soyundu. Eskilerle ve onların zihniyetleriyle ülke vesayetten ve terörden kurtarılamazdı.
Denenmişi denemenin manası yoktu!
Bu yüzden kendine yeni bir yol çizdi; bu yola gönül verecek eski ve yeni arkadaşlarıyla parti kurup meydan yerine atıldı. Partisi kurulduğunun hemen ertesi yıl seçimlere girdi ve asırlık, yarım asırlık partileri yenerek tek başına iktidara geldi.