Müfteri

Meşhur hikâyedir; savaşı kaybeden ve hesaba çekilen komutan, 'Kaybetmemiz için 40 sebep vardı' deyip, birinci maddede barutu sayınca, sözü kesilir ve diğer sebepleri saymasına gerek kalmadığı kendisine ihtar edilir.

Yani, barut yoksa, savaş zaten baştan kaybedilmiş demektir.

Beşerî münasebetlerde de bir kişide yalan ve hatta iftira atmak varsa, o kişinin başka özelliklerini araştırmaya gerek yoktur. Zira yalan ve iftiranın olduğu yerde, iyilik, güzellik ve hayır adına hiçbir şeyden bahsetmenin imkân ve ihtimali yoktur.

Yalan varsa, çekiver kuyruğunu gitsin!

Bu hasletin (özellik) en çirkininin sergilendiği yer ise, herkesin zannettiği gibi, şahsi menfaatlerin söz konusu olduğu ticarette (alış-veriş) değil, baş olma (ego) sevdasının daniskasının yaşandığı ve on parmakta on karayla birbirlerinin karalandığı, bin bir entrikanın döndüğü siyaset arenasıdır. (Elbette ki vatanı ve milleti için siyaset yapanları tenzih ederek, bu yazılanların dışında tutuyoruz.)

Siyaset bezirganı, 'yalandan kim ölmüş ki' ve 'çamur at, tutmazsa da izi kalır' deyişlerini ilke (prensip) edinir ve bu denli yalan ve iftiralar üzerine kendi iğrenç dünyasını kurar ve bir ömür boyu bataklıkta debelenir durur.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Her malın müşterisi olduğu gibi, siyaset bezirganın da taraftarları vardır; tencere yuvarlanır kapağını bulur!

Yaşından başından utanmadan, bir CHP'liyi cumhurbaşkanı seçtirmek için yırtınan ve üstelik bunu bir Kandil günü ilan eden Karamollaoğlu belli ki tüm siyasetini Erdoğan düşmanlığı ve ona olan kini üzerine kurmuş. Kendisini haklı göstermek için de Erdoğan'ı Millî Görüş gömleğini çıkarmakla suçluyor.

Millî Görüş'ün prensiplerini bilmiyormuşuz, biz de yeni öğrendik! Millî Görüş'ün hedefi, meğer, (Karamollaoğlu'na göre) Ayasofya'yı ibadete açmak, başörtüsü yasağını kaldırmak, İmam-Hatip Liselilere uygulanan katsayı sorununu kaldırmak, Milli sanayide hamle üzerine hamleler vb. yapmak değil, Erbakan'ın affını içeren kanunu iptal ettirmek ve onu hapislerde çürütmek isteyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı seçtirmekmiş.

Bununla da yetinmeyip; Erbakan için af kanunu çıkartan Erdoğan'a utanmadan iftira atıyor ve 'Erdoğan, 2006 yılında Erbakan'ı hapse attırmak için büyük bir gayretin içine girdi' diyebiliyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Halbuki 28 Şubat aşağılık darbesinin zulmüne hem Erbakan ve hem de Erdoğan uğramıştı. Üstelik Erdoğan, görevinden alınmakla birlikte hapsi boylamıştı.