Maarif, nüfus ve yaş

CUMHURBAŞKANI Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ailelere 3 çocuk yapmaları için yön gösterme çabası karşılık görmedikçe demografik geleceğimiz belirsiz ve endişeli sonuçlar doğuracak gibi gözüküyor.

Doğurganlık oranı 1.7'ye düştü. Üstelik kentli-kırsal, eğitimli-eğitimsiz, zengin bölge- ekonomik alt bölge gibi kıyaslamalarda bulunduğumuzda endişeyi artırıcı başka veriler de ortaya çıkıyor.

Doğurganlık oranı nüfusun sayısal seviyesini bozuyor. Yaşlanma ile beraber hem toplumsal dinamizm kaybolacak hem de emekli ve çalışan nüfusu arasında zaten bozuk olan oran içinden çıkılmaz bir duruma dönüşecek. Bu nedenle işgücüne katılma yaşının geri çekilmesi neredeyse bir zorunluluk haline dönüşüyor.

Oysa yapay zekâ, otomasyon ve dijitalleşme ve dahası aktivist hareketler işgücünü son yıllarda kısmen de olsa 'körelttiler'.

Ne demek bu

Çalışma günü, haftalık çalışma saati, evden-uzaktan, ofisten veya hibrit çalışma denen yeni 'modeller' işgücüne katılmış olanların verimini artırdı mı azalttı mı hâlâ tartışılıyor. Üstelik yeni kuşakların sosyal medya ortamından kişisel gelişim, mentor ve koç denen bir takım 'uydurulmuş' yönlendiricilerden beslenen kimlik kargaşası; beceri eksilmesi, narsisizm artışı ve üretkenlik, süreklilik, istikrar kayıplarını kalıcılaştırıyor.

Haberin Devamı

Bu konularla ilgili yukardaki cümleleri 'maarif' dizisinde neden yazıyorum

Cevabı net; maarif, öğretmek ve eğitmek için var. Bilgi ve görgü öğrenmek, beceri eğitmek ile ilgili. Bugünkü 'maarif' kime neyi ve ne amaçla öğretip, eğitecek

Bu kuşaklar bu çabaya ne kadar açık Umursamaz ve bencilleşmiş, bazı ebeveynlerce aşırı şımartılmış durumda; sosyal medya fenomenlerini inanç veya kanaat önderi zanneden, kendilerini dünyanın merkezi sanan bu kişileri topluma ve üretime nasıl kazandıracaksınız

Fen okuyana din, din okuyana fen öğretilmeyince eksik ve yanlış oldu demiştim. Bugün bu ifade dahi eksik kaldı. Herkese önce insan olmanın temel erdemleri öğretilmeden başka bir şey öğretmenin ne anlamı kaldı ne değeri.