İstanbul sahibini arıyor

Sayın Erdoğan, CHP zihniyetinin elinde batmış, bitmiş, tükenmiş bir İstanbul teslim almıştı (1994). Her yanı çamur deryası olan, havası solunamayan, suları günler hatta haftalar boyu akmayan ve dahası sokak ve caddelerinde çöp dağları biriken, sokakları zifiri karanlık talihsiz bir şehirdi İstanbul.

Erdoğan ve ekibi, mesai mefhumu tanımadan üstün bir gayretle çalıştı ve koca kenti çok kısa bir zaman zarfında ayağa kaldırdı. İstanbul'da gösterilen hummalı çalışma sonucu elde edilen başarılar, AK Parti'ye merkezi idarenin yolunu açtı. Diğer bir ifadeyle AK Parti, bugün yirmi yılı aşkın bir zamandan beri tek başına iktidarda ise bunu Erdoğan ve ekibinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda sergiledikleri sayısız hizmetlere borçludurlar. Aynı anlayıştaki hizmet rüzgârıyla, İstanbul ve Ankara'da olduğu gibi diğer metropollerde de belediye başkanlıklarını AK Partili adaylar kazandı ve aynı hizmet yarışı bu kentlerde de sergilendi.

Malum, FETÖ fitnesinin tüm kurum ve kuruluşlarımızda olduğu gibi belediyelerimizde de mide bulandıran yansımaları oldu. FETÖ ile kıyasıya savaşa tutuşan Erdoğan'ın bir kısım belediyeler üzerinde zorunlu tasarrufları oldu.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bu denli yaklaşım tarzı, olayların iç yüzünü ve dolayısıyla aciliyet gerektirdiğini bilmeyen halkta ters tepkiye sebep oldu. Bu ve bunun yanında yığınla sebeplerden ötürü halk, AK Parti'ye ders vermek istedi. Bu yüzden AK Parti, hem İstanbul ve Ankara gibi birçok ilin büyükşehir belediye başkanlıklarını kaybetti hem de genel seçimlerdeki oylarında hatırı sayılır düşüş oldu.

AK Parti'den alınan belediye başkanlıkları CHP'ye verildi ve geçen beş yılda görüldü ki CHP, eski CHP'dir ve hizmetle yakından ve uzaktan bir ilgisi yoktur. Halbuki İstanbul gibi hizmete susamış mega kentlerin duraksama lüksleri bile yoktur. Bu gibi kentlerde hizmetle zamanı yarıştıracaksınız ki oluşturulacak eserler sadra şifa olabilsinler. Taş üstüne taş konulmayan şehirlerimizin hali ortada; kuraklıkta önlem almayıp barajları kuruttular, yağmur yağınca da altyapı yetersizliğinden her tarafta seller, su taşkınları ve baskınları...