MALUM, NATO bir güvenlik ittifakıdır; vaktiyle komünist blok ittifakı olan Varşova Paktı'na karşı kurulmuştu. Bugün, NATO'nun karşısında güç olarak devletler topluluğu bulunmamasına rağmen güçlü olan NATO dışı devletlere karşı fonksiyonunu ifa etmektedir.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) kurulduğu günden beri neyin işbirliğini yaptığını kimse bilmiyor! İnandık dedikleri İslam dini, Müslümanların birlik olmalarını ve parçalanıp dağılmamalarını kendilerine bildiriyor. Bu ilahi ihtar, Müslümanların bir kulağından girip diğerinden çıkıyor; asla bir araya gelemiyor ve bir sinerji oluşturamıyorlar.
Ellerindeki onca güce (petrol, altın vb.) rağmen kendi aralarında neden güçbirliği yapamıyor ve onun bunun uşaklığı için yarışıyorlar
İslam coğrafyası bin parçaya bölünmüş haliyle Hz. Ömer (radıyallahu anh) efendimizin şu veciz sözünü hatırlatıyor: 'Bizler Müslüman olmadan önce, kız çocuklarını kendi elleriyle kızgın kumlara gömecek kadar gaddar, gözleri dönmüş, vahşi sürülerdik. Birbirini boğazlamaktan zevk alıyor, hak ve hukuk nedir, bilmiyorduk. Ne zamanki İslam ile şereflendik, birbirimizle kardeş olduk, kendimiz için değil, din kardeşlerimiz için yaşamaya başladık. Zira biliyorduk ki bizim kurtuluşumuz onların duasına bağlıdır. Müslümanlıkla bir ve beraber olduk izzet-güç ve şeref kazandık; her bakımdan en üstün olduk.
Haberin DevamıBundan böyle her kim İslam'ın dışında izzet ve şeref ararsa, Allahüteâlâ onu, o aradığı şeyle rezil ve zelil eder, hüsranda ve dalalette bırakır.'
Evet, biz bugün Müslümanlar (devletler) olarak Allah'ın ipine (Kuran'a ve İslam nizamına) sarılmak yerine İngiliz'in, Amerikalının; sözde kurtuluşumuz için bize sunduğu kefenlere sarılıyoruz!
Oturduğumuz tahtlar, onların gücü sayesindedir. Güçlerini çektikleri an, bir saniye daha o koltuklarda oturamayız. Bu halimizle utanmadan kendimize kral, ülkemize devlet diyebiliyoruz.
Şimdi sorarım size sevgili okuyucularım; şairin (Ziya Paşa