Melek Celâl'in artık bir yüzü var!

Halide Edib, Şükûfe Nihal, Şair Nigâr, Leylâ Saz, Fatma Aliye, Nezihe Muhiddin, Mihri Müşfik, Celile Hikmet, Suat Derviş Bu olağanüstü kadınları hepimiz biliriz. Tanzimat sonrası dönemin reformları sayesinde sosyal hayatta, edebiyat ve sanatta yerlerini almış, zamanla tarihe mal olmuş öncü kadınlardır onlar. Aynı kuşağa mensup Melek Celâl adını ise çoğumuz bilmiyorduk. Ne zaman ki 26 Aralık 2023'te Sakıp Sabancı Müzesi, "Unutulmuş Bir Cumhuriyet Kadını" isimli sergiyi açtı, işte o zaman bütün yönleriyle tanıma imkânı bulduk Melek Celâl'i. SSM müdürü Nazan Ölçer'in, sanat tarihine bir nevi yeni yıl hediyesiydi bu sergi. Güçlü, dirayetli bir kadın, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir başka güçlü, dirayetli kadına elini uzattı ve onu gün ışığına çıkardı. Ressam, heykeltıraş, sanat tarihçi ve yazar Melek Celâl'i

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Oğluyla ilişkisi

Melek, köklü bir ailenin kızı. Konak eğitiminden geçiyor. Eve gelen öğretmenlerden Fransızca ve Almanca, piyano ve resim öğreniyor. Annesini küçük yaşta kaybediyor. Aile dostları Nigâr Hanım, annesinin ölümünden sonra onu resim yapmaya teşvik ediyor. Anlayacağınız Melek Celâl'e ilk el uzatan da bir kadın. Onun sayesinde başına geleni şöyle özetliyor: "Hayatta bana en büyük zevki verecek ve beni her zaman teselli edecek meşgalemi bulmuştum." Araştırmalar gösteriyor ki sonrasında İnâs Sanâyî-i Nefîse Mektebi'ne devam etmiş, Nazmi Ziya Güran'ın öğrencisi olmuş. Daha sonra da Paris'te, Academie Julian'da eğitim almış. Bu okulların verdiği bir diploması yok. Büyük ihtimalle misafir öğrenci olarak katılmış. Genç yaşta ilk eşiyle evleniyor. Ziya ismini verdiği bir oğlu oluyor. Ne yazık ki ideal bir anne oğul ilişkisi gelişmiyor aralarında. Hayatları boyunca hep bir mesafe, gerginlik, küskünlük. O kadar ki Melek Celâl'in yıllarca bilinmeyişinin altında oğluyla olan ilişkisizliğinin de payı var. Zira sanat çevrelerine yakın bir isim olan Ziya, ölünceye dek annesi hakkında tek laf etmiyor, onu yaşatmak için kılını kıpırdatmıyor.

Evliliğinin ilk yıllarından itibaren Melek Celâl'in Villa Wohl olarak bilinen evi entelektüellerin buluşma noktası oluyor. Aralarında Yahya Kemal Beyatlı, Albert-Louis Gabriel, İhap Hulusi Görey, Falih Rıfkı Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Fazıl Ahmet Aykaç, Nazmi Ziya Güran ve Louis Süe'nün bulunduğu isimler onun gelişimine büyük katkı sağlıyor. İlk eşini kaybettikten sonra, doktor olan ikinci eşiyle evleniyor. Mutsuz geçen ilk evliliği, oğluyla arasındaki gerilimin getirdiği bir diğer mutsuzluk, ikinci evlilikten sonra mutluluğa bırakıyor yerini. Bütün bu süreçlerde gazetelerde yazdığı yazılar, katıldığı karma sergiler, kişisel sergiler, Türkiye ve Türk Sanatı hakkında verdiği konferanslar, yazdığı kitaplar Ve 80 yıllık bir yaşamın sonunda hayata veda edişi. Ölümünü takiben unutulmaya yüz tutuşu. SSM'deki sergiye kadar.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Modernleşmenin simgesi