Milat gene mi değişiyor

Yargısal gelişmeleri dikkatle izlemeye çalışan hukukçular açısından ilginç bir haftaydı

Hafta başında Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun Ankara'da 18 Aralık 2002'de evinin önünde silahlı saldırıda öldürülmesine ilişkin davaya devam edildi.

Bu suikast davasında 10 sanık tutuksuz yargılanıyor

Bu gerçek bile tek başına tuhaf

Hablemitoğlu 2002 yılında öldürüldü

Levent Göktaş ve Fethullah Gülen bu davada birlikte sanıklar.

Bu arada Fethullah Gülen bir de 15 Temmuz 2016 kanlı darbe kalkışmasının 1 numaralı sanığı olarak yargılanıyor.

Yargıtay "darbe suçları" için şematik bir karar verdi. "Milat 2012" dedi

Yani 2012'den önce cemaatle ilişkileri bulunanlar suçsuz ama 2012'den sonra ilişkisini sürdürenler suçlu.

"Suçta milat" gibi hukuken pek anlamlı olmayan şekilde belirlenen "milat" geçen haftaki gelişmelerle biraz daha muğlaklaştı.

Belirlenen "milatın" hukuki bir karşılığı yok ama "milat"ın her değişmesinin siyasi bir karşılığı var

Bu siyasi karşılığın ne olduğunu tam bilmesek de siyasette bir şeylerin değişip durduğunu anlıyoruz.

Yargıtay, Ceza Genel Kurul denetiminden de geçen kararında 2012 yılını nasıl milat olarak belirledi

Önce Fethullah Gülen hakkında 2008 yılında kesinleşen beraat kararına "Fethullah Gülen hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararı ile kesinleşen beraat kararı da nazara alındığında" diyerek dikkat çekti.

Sonra devamla; "'sözde hizmet hareketi' adlı, legal görünümlü illegal yapının, paralel bir devlet kurma amacında olan, devletin varlığına ve anayasal düzenine karşı ciddi tehdit oluşturan bir örgütün kamu görevlileri tarafından bu tarihlerde yapılan operasyonlarda örgütün nihai amacını açıkça ortaya koymaya başladığını " ve

"en üst düzeyde devlet ve hükümet yetkililerinin de 2012'den sonra paralel yapılanma varlığını kabul edip, kamuoyuyla paylaşılmasını" gerekçe olarak gösterdi.

Hablemitoğlu suikasti 2002 yılı'nda

Yargıtay kararına göre "milat" olan 2012 yılından on yıl önce.

Bu 10 yılda farklı terör örgütü üyeliğinden yargılanıp aklanan Gülen ve Göktaş, şimdi birlikte sanıklar
Biri azmettirici, diğeri suç örgütü kurucusu.

Şimdi bu ikisi "örgüt" üyesi olarak 2002 yılında suç işledilerse, bu suç örgütü 2012 yılından da önce varmış demektir

O zaman Yargıtay'ın "miladı" anlamsızlaşır ve 2012'den önce bu cemaatle ilişkisi olan herkes de yeni icat edilen "iltisak ve irtibat" anlayışıyla suçlu olur

Bu değişim iktidar kanadında çok insanı titretir.

Hukuken geçerliği yok ama siyaseten anlamlı dediğim de bu zaten.

Çarşamba günü gene önemli bir başka dava vardı.

Agos Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i gazete binasının önünde öldüren Ogün Samast, 6 Aralık Çarşamba günü hâkim karşısına çıktı.