Sağlıklı hayat prensipleri -1

Zamanımızın yaşanan zorlu şartlarında, özellikle insan sağlığı ve korunma yollarındaki problemlerin çözümü her geçen gün vücut sistemlerini zayıflattığı gibi, ekonomileri de yıpratmaktadır.

Sağlık hizmetlerinin, problemlerin çözümünü hastalık tedavisi ve ilaç endüstrisinin hazırladığı kimyasal madde sentezlerine bırakmasıyla, hayatın zorlu bir hâl alması, yeni yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yüzden hastalıkların tedavisinden çok, hastalıklardan korunma ve engelleme yolları, her yönüyle önem kazanmaktadır.

Sağlıklı bir hayatın sürdürülebilmesi, organizmanın olumsuz madde ve uygulamalarla yıpratılmadan, bağışıklık ve diğer savunma sistemlerinin güçlendirilmesi ile daha pratik ve mantıklı bir yol olduğu anlaşılmaktadır. Vücut kalesinin, yıkıcı düşman kuvvetlerinin istilasından korunarak, kurtarılması için, dost kuvvetlerin desteklenerek güçlendirilmesiyle ve kaledeki burçların, herhangi bir düşmanın sızmasını engellemek gayesiyle, aralıksız kontrolleri ihmal etmeden beklemekle sağlanabilir. Bu temel prensiplerden hareket ederek, vücut kalemizi korumak gayesiyle hijyen, çevre sağlığı, sağlıklı beslenme ve gelişmekte olan fonksiyonel tıp uzmanlarının görüşlerinden faydalanarak, hafıza ve bilgi birikimimizi güçlendirmeye çalışmak durumundayız.

Sağlıklı bir organizma için bilinmesi gereken ilk prensip, hastalık yapabilecek ve hastalığın temelindeki ortaya çıkış yollarının anlaşılması çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki, organizmanın bütün sistemleri, birbirleriyle uyum içinde görevlerini aralıksız sürdürmektedir. Bu aktiviteleri daha geniş çerçeveden değerlendiren Leonardo Da Vinci, anlamlı bir şekilde özetlemiş ve "Görmeyi öğrenin. Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu fark edeceksiniz." demiştir. Bu bakış açısıyla, insan organizmasının, sağlıklı ve dengeli beslenme ile yakından kurulan bağların, hayatın vazgeçilmez gerçeklerinden olduğu daha net görülebilmektedir.

Sağlıklı bir organizma için, sağlıklı beslenme konusunda gıdaları ilaç olarak kullandığı sağlıklı hayat reçeteleriyle tanınan Cleveland Clinic Functional Medicine Direktörü olan Dr. Mark Hyman'ın bilgilerinden faydalanmaya çalışacağız. "İnsanların genellikle yedikleri ile duyguları arasındaki bağlantıyı fark etmediklerini görüyorum. Kendinizi çok kötü hissediyorsunuz, örneğin yorgunsunuz, halsizsiniz. Sindirim sorunları, kas ve eklem ağrısı, baş ağrısı, sivilce gibi sorunlarınız var. Bu ve benzer çok sayıdaki sorunun büyük bölümü, yediklerinizden kaynaklanıyor. Bunun dengelenerek sağlanması, herkes tarafından uygulanabilecek, son derece güvenli yöntemle mümkün olabilir. Birinci ilkemiz, gerçek yiyecekler yemek. Gıdanın aslında ilaç olduğunu biliyoruz. Yediklerimiz bize enerji ve kalori sağlamakla kalmaz, ilaç vazifesi de görür. Gıda bir yandan da bilgidir. Her lokmamızda biyolojimizin nasıl programlanacağına dair bazı talimatlar vermiş oluruz. Gen ifademizi, hormonlarımızı, beyin kimyamızı, bağışıklık sistemimizi ve Mikrobiyotamızı (bağırsaktaki mikroorganizmaların tüm topluluğu, faydalı olanlar dahil F.E.) böyle düzenleriz. Vücuttaki hemen her şey, yediklerimizden etkilenir. Yanlış gıdalar yerseniz, yanlış mesajlar gönderirsiniz. Doğru beslendiğinizde, vücuda doğru mesajlar gider. Amacımız tam da bu.