İnsan fizyolojisinde marifetullah pencereleri - 19
YİRMİ DOKUZUNCU PENCERE
Organizmada hayatın sürdürülebilmesi için akılları hayrette bırakan yoğunlukta kargo trafiği yaşanmaktadır. Dokuların ihtiyacı olan besinler ile, metabolizma sonunda açığa çıkan atık maddelerin aynı borulardan geçirilerek gerçekleştirilmesi, büyük bir yaradılış mu'cizesidir. Damar yolları ile yürütülen bu faaliyet, ilim ve kudretin hikmetli kanunları çerçevesinde cereyan eder.
Organizmada gerçekleşen fizyolojik fonksiyonlar, kan damarları aracılığıyla taşınan enerji akışı ile sağlanmaktadır. Vücuttaki bu taşıma ve arındırma, atardamarlar (arterler), toplardamarlar (venler) ve kılcal damarlar (kapiller) olmak üzere, ayrı özellikleri bulunan üç farklı damar yapılanmasıyla yürütülür. "Arterlerin vazifesi, kanı dokulara yüksek basınç altında taşımaktır. Bu nedenle arterler, güçlü bir damar çeperine sahiptirler ve kan arterlerde hızlı akar. Arteriyoller, arter sisteminin son küçük dallarıdır ve içinden kanın kapillerlere gönderildiği kontrol kapakları olarak görev yaparlar. Arteriyoller, duvarlarında bulunan güçlü kas ile kendilerini tümüyle kapatabilirler ya da damarları birkaç kat genişletebilirler. Böylece arteriyoller dokuların ihtiyacına yanıt olarak her doku bölgesinde çeperleri incedir. Buna rağmen, daralmalarını ya da genişlemelerini, sağlayabilecek kadar kas içerirler. Böylece dolaşım sisteminin gereksinimine göre, ilave kanı az ya da çok miktarda depolayan, kontrol edilebilir bir depo olarak çalışırlar."(1) Kalpten pompalanan kanın yüksek basıncına dayanabilmeleri için, arter duvarları daha kalın inşa edilmiştir.
Toplardamarlar ise "Duvarları daha ince, içlerindeki basınç daha düşük ve iç boşluğu da daha geniştir. Aslında ister atardamar, ister toplardamar olsun duvarları üç tabakalı olduğundan, kan dışarı kaçamaz. Toplardamarlar, organ ve dokulardan kalbe dönüş yolunda çalıştıklarından ve içlerinde basınç da düşmüş olduğundan, kanın kalbe geri dönerken damar içinde geri kaçmaması için, içlerine cep şeklinde küçük kapakçıklar yerleştirilmiştir. Bacaklardaki kan, kalbe geri dönerken yerçekimi de ilave bir zorluk teşkil ettiği halde, bu faaliyet hayat boyunca devam eder.
Kılcal damarlar ise, mikroskobik boyuttaki en ince kısımlardır. Bunların duvarları tek tabakalı ve yassı bir epitelden yapıldığı için, kan ile dokular arasındaki madde alış-verişi bu kısımda olur. İğne ucu kadar bir yer bile ihmal edilmeden oraya kılcal bir damarla hizmet götürülmektedir." (2)
Bir şehrin içme suyu şebekesini tanzim edip, kesintisiz devam ettiren mühendisler olmadan gerçekleştirilemeyeceği gibi, küçük bir insan vücudunu 120.000 kilometre uzunluğundaki canlı ve çok duyarlı damar borularıyla haberimiz olmadan, ömür boyu kesintisiz besleyen nihayetsiz Rahîm, Kerîm ve Rezzak (cc) bir Sanatkârın kudreti, akılları cehalet ve dalâlet örümcekleriyle örtülmüş kimseleri uyandırmaya yeterli bir rehber değil midir
OTUZUNCU PENCERE
İnsan organizmasını en mükemmel yaradılış programıyla yaratan Cenab-ı Hak (cc), bağışıklık sisteminden ayrı olarak, sistem ve dokuları daha güvenli bir koruma bariyeri ile güçlendirmiştir. Çeşitli hastalık nedenlerini etkisiz hâle getirmede uzmanlaşmış, değişik programlar yüklenmiş savunma hücrelerinin bir araya gelerek mevzilendiği, bu akılları hayrette bırakan mekanizma "Lenfatik Sistem" patenti ile, sonsuz kudret ve ilim sahibi mu'cizekâr Sanatkâr'ının (cc) izni dairesinde faaliyet icra eder.