İnsanoğlunun kendi eliyle hazırladığı, sağlığını ve hayatının lezzetini tahrip eden buluşlardan birisi de, şeker çeşitleridir.
Tat alma duyusu ve beyinde bağımlılık yapan bu tatlı zehir, insanların vazgeçemediği cazibedar bir uyuşturucu olmakla birlikte, organları çürüten endüstriyel bir üründür. Zamanımızda karışık kimyasal işlem ve katkı maddeleriyle, mısır şurubu denen ürünün rafine edilmesi sonucu üretilmektedir. Organizma için hiç bir besleyici değeri olmayan bu maddenin, vücutta yaptığı yıkıma insanların ilgisizliği ve bilgi eksikliği sebebiyle, her geçen gün tüketimi yükselen oranlarda artmaktadır.
İnsan sağlığına en fazla zarar veren ve nesilleri yavaş yavaş zehirleyen, abur cubur tüketiminin insanlar tarafından kontrol edilememesi sonucu hızla tırmanan obezite, diyabet ve daha birçok kronik hastalık, hayat kalitesini olumsuz etkilediği gibi, ülkelerin ekonomilerini gittikçe artan açıklarla çöküşe götürmektedir. İnsanların şekerle tanışması kundakta emziğine sürülen lokumla başlar, büyüdükçe ödül olarak şeker, çikolata, kek ve pastalarla devam eder. Nikâh şekeri, bayram şekeri, mevlid şekeri, helvası ve lokma tatlılarıyla hayat boyu devam eder. Böylece günlerimiz yoğun şeker tüketimi ile geçip gitmektedir. Hele hele günde birkaç bardak, içine 2-3 şeker atılan çaylar ve diğer kolalı, boyalı meşrubatlar ile aromalı katkılı meyve suyu ile ilgisi olmayan içecekler, ayrıca yemek ikramlarının son aşamasında "Tatlı olarak ne alırsınız" gayretiyle sunulan şekerli ürünler düşünüldükçe, kuşatılan ve aldatılan insanların yaşayacakları trajedinin hayali bile ürperticidir. Bu karışık şeker düşkünlüğü labirentlerinden insanların bir an önce kurtulmak için bilinçlenmeleri kaçınılmaz bir silkinme olacaktır.
İnsanların büyük bir sevgi ve heyecanla geliştirdikleri şeker bağımlılığıyla, çocuklar kadar ileri yaştakiler de büyülenmektedir. Bunu engellemek gayesiyle yoğun çalışmalar yapan insanlar, şeker bağımlılarını uyandırmak için araştırmalarını aralıksız sürdürmektedir. Örnek çalışmalardan bazılarında önemli uyarılar bulunmaktadır. Bunlardan biri de: "Artık bilimsel tıp dergilerinde; şekerin tütün kadar tehlikeli, zarar verici ve bağımlılık yapıcı" olduğu ve bu yüzden uyuşturucu sınıfına sokulması gerektiği delilleriyle ortaya konuyor! Hollandalı araştırmacıların yaptığı araştırmaya göre, şekerli yiyecekler için de, artık sigaraların üzerine yazıldığı gibi "Sağlığa zararlıdır" uyarısı kesinlikle yazılmalıdır. Amsterdam sağlık servisi başkanı Paul Van der Velpen'e göre: "Şeker günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu," Velpen, "Şekerli yiyecekleri tüketenler, tehlikesinin de farkında olmalı. Bu sözlerim biraz abartılı gelebilir ama, şeker gerçekten günümüzün en tehlikeli uyuşturucusu ve erişilmesi çok kolay." demiştir.1