Galatasaray Başkanı Dursun Özbek son açıklamasında "Galatasaray bugün organize bir kötülükle karşı karşıyadır. Bizi durdurmak için adaletten yoksun her hareketi yaptıklarını görüyoruz" dediğinde beni bir düşünce aldı. Daha önce kim organize kötülük demişti diye. Düşününce buldum. Daha önce de Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Kızılhan bir açıklamasında, "Bu zamana kadar sürekli organize kötülük yaptılar. Yalansa yalan, algıysa algı, manipülasyonsa manipülasyon" demişti. Bu açıklama yapıldığında ligde kafa kafaya bir yarış sürüyordu ve bu sırada Fenerbahçe, hakem hatalarının kendileri aleyhine, Galatasaray lehine yoğunlaştığını düşünüyordu. Dursun Özbek açıklama yaptığında ise Galatasaray, Sivas'ta berabere kalmış ve rakibinin iki puan gerisine düşmüştü. İki kulübün yöneticilerinin açıklamalarından öyle anlaşılıyor ki, organize edilebilen bu kötülük dönemsel olarak taraf değiştirebiliyor, tarafı olduğunun lehine sonuçlar alabiliyor.
Değerli dostlar, 38 yılım futbol dünyasının içinde geçti. Başarısız başkan ve yönetici yoktur. Başarısız olan başkan ve yöneticilerin karşısında daima onlar tarafından yaratılmış hayal kahramanı "organize kötülük" vardır. Başarı varsa yönetimlerindir. Başarı yoksa "organize kötülüğün" eseridir. Fenerbahçe ve Galatasaray asla yenilmez. Ülkenin tüm kurumlarında organizasyon hataları vardır ama bu kulüpler mükemmeldir. Bu kulüplerin takımları yenilirse kesinlikle buna dış güçler sebep olmuştur. Ali Koç'un, geçen 5 sezonda kurduğu tüm kadrolar, mükemmeldir. Alınan tüm futbolcular, gelen tüm hocalar iyidir ama "organize kötülük" Fenerbahçe'yi şampiyon yapmamıştır. Son 5 sezonda Galatasaray iki kez şampiyon olurken karşısında "organize kötülük" yoktur ama Sivas'ta "organize kötülük" yüzünden 2 puan kaybetmiştir. Bırakın bu işleri beyler, Adil Rami, Benzia, Sadık Çiftpınar, Novak, Sinan Gümüş, Lemos, Nazım Sangare, Samatta, Cisse, Kemal Ademi, Reyes, Allahyar, Garry Rodrigues, Deniz Türüç, Zanka, Falette, Slimani, Berke Özer, Harun Tekin, Tolga Ciğerci, Tolgay Arslan, Frey, Neto, Barış Alıcı ve daha sayamadığım niceleri. Bunların hepsini Fenerbahçe'ye "organize kötülük" mü getirmişti Ya da Galatasaray kadrosunun as oyuncularını "organize kötülük" mü Sivas'a götürmemişti Geçelim artık bunları. Balık hafızalıyız ama o kadar da değil.
Dursun Özbek'in açıklamasında TFF'ye söylediği anlaşılan, "Türk futbolunda emekli olmak isteyenler size sempatik gelebilir. Bırakın sezon sonu sessiz sedasız kenara çekilsinler" lafı da dikkat çekiciydi. Ali Koç'un "Ben varken Fenerbahçe'yi şampiyon yapmazlar" açıklaması üzerine söylenen bu sözler Ali Koç'un kalesine gol olarak düşünülebilir. Dursun Özbek'e bir dost tavsiyesi, Türk futbolu emekliliği gelmeyen başkanları da bir anda emekli edebilir. Aman ha. Bu gidişle sen erken emekli olmayasın. Bir sözüm de Ali Koç'a. Ya Fenerbahçe şampiyon olursa Ki bundan eminim. Bu durumda "Sana rağmen bu takımı kim şampiyon yaptı" denmeyecek mi Yazık değil mi bu futbolcuların, teknik ekibin emeklerine Yazık değil mi taraftarın sezonun başından beri bitmek tükenmek bilmeyen desteğine Kendi (olası) başarısızlığına hazırladığın kılıf, kulübün şampiyon olabilmek için harcadığı mesaiye, maddi kaynağa, çabaya hatta mücadeleye saygısızlık değil mi Asla "asla" dememeyi öğrendiğini söyleyen Ali Koç, bir gün inşallah asla Fenerbahçe Spor Kulübü'nün lideri olarak söylememesi, ağzından çıkmaması gereken şeyler olduğunu da öğrenir.
KURU GÜRÜLTÜ
Son olarak önce MHK odağında, Riyad sonrasında ise TFF odağında süren istifaya davet süreçlerinin aktörleri son iki haftada değişmişe benziyor. Fenerbahçe, Galatasaray ile puan farkını ikiye çıkarınca istifaya davetler sona erdi. Şimdi sırada Galatasaray var. TFF'nin ve MHK'nın bugüne kadar arkasında olan Galatasaray çok yakında TFF ve MHK'yı istifaya davet ederse şaşmayın. Sezon sonuna kadar bu değişim süreceğe benziyor. Ha değişmeyen ne mi Her iki kulübün sosyal medya trolleri ve bunlara liderlik yapan, gazeteci görünümlü, varlığını yönetimlere bağlamış payandaların maç öncesinde başlayan hakemler ile ilgili tweetleri: "Bu hakem şu maçta bizim lehimize rakibimizin aleyhine karar vermişti. Bu hakemin babası şu takım taraftarı. Bu hakemin dedesi şu takımda futbol oynarken şu takımdan gol yemişti." Bu yazılanların ömrü, maçın son düdüğüne kadar. Kayıpsız geçilen her maçın ardından bitiş düdüğü ile konu bir sonraki haftaya kadar kapanıyor.

149