Yazıklar olsun

Çok yakın bir zamanda Halil Umut Meler'e yapılan saldırının etkisinden daha çıkamamışken bir kara gece de bu kez Trabzon'da yaşandı.

Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşmasında, yaşanan saha ve seyirci olaylarının ardında emniyetin sağlayamadığı güvenlik zafiyeti inkâr edilemez bir gerçek. Herkesin sonucunu heyecanla beklediği maçın coşkusuna yaşanan şiddet olayları sebebiyle gölge düştü.

Maç gününden beri futbol konuşamıyoruz yine. Futbolculara yönelen şiddet futbolun önüne geçmiş durumda. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir misali olaylar aslında maç oynanırken başladı. Maç sonrası ne olacağı da bu andan itibaren artık belliydi. Sahaya su şişeleri, meşaleler, yabancı maddeler atıldı. Atılanların sayısını temsilciler de yazamamıştır. Tribünden atılan Livakovic'e, Tadic'e isabet eden cisimler oldu. İsmail Kartal'a da demir bir obje atıldı. Karşılaşmanın başından beri yaşanan olaylar maç bitiminde olacakların göstergesi olmasına karşın güvenlik güçleri bitiş düdüğü ile birlikte futbolcuların etrafında güvenlik şeridi ve çıkış için güvenli bir koridor oluşturmadı, oyunculara eşlik etmedi. Müthiş bir güvenlik zafiyeti oluştu.

Söylemekten bıktık, bu saatten sonra ne değişecek Futbol sadece futbol dedik durduk, dinletemedik. Bu saatten sonra Şampiyon kim olursa olsun kimse sevinemeyecek mi

Sevincini yaşamayacak mı Buna kimin hakkı var Olmaz olsun böylesine kötü futbol iklimi. Yaşanan kavgalara, alçak saldırılara seyirci mi kalacağız Futbolda kötülük mü kazanacak. Sporseverler heyecanla bekledikleri her müsabakanın sonunda böyle tatsız bir bedel ödemek zorunda mı Bu yaşananlar Allah'tan reva mı

Takım önemli bir müsabakayı kazanmış, sahada sevinmesinler mi Her şeyden tahrik olan, her türlü şiddete bir bahane bulan bir toplum olup çıktık.

Hangi spor dalında böyle bir şey var Ben kazanmışım, tabii ki sevineceğim, taraftar tahrik oluyor diye soyunma odasında sevinmek zorunda mıyım

Bir tek futbolda kutlama yapmak mümkün değil, böyle saçmalık mı olur Kazanan taraf suç işlemiş gibi kaçarcasına sessizce evine gitmek zorunda mı

Bu sadece Trabzon taraftarı meselesi değil, biz yenilmeyi hazmetmeyi bilmiyoruz. Sporda yenmek de var, yenilmek de. Bu gerçeği hazmedemeyenin spor arenasında ne işi var

Siz her şiddet olayında "ama tahrik var" "yaşananlar bütün bir şehre mal edilmez" derseniz bu olaylar hiçbir zaman bitmez. Ne zamanki gösterilen sevince saygı duyarsınız o zaman bir farkındalık oluşur.

Ne zaman ki yenilgiyi hazmetmeyi öğreniriz, o zaman futbol konuşabiliriz. Şu an konuştuğumuz şey spor olamaz, böyle spor olmaz! 3 Temmuz'dan bu yana her kulvarda Fenerbahçe'ye eziyet ediliyor. Rakiplerinden farklı bir rekabet ile karşı karşıya. Sanki Fenerbahçe'ye karşı topyekûn bir mücadele var.

3 Temmuz ne zaman bitecek Hiç bitmeyecek mi

Trabzon'da yaşananların faturası yine sarı lacivertlilere mi kesilecek

Her yanı tarafgir yorumcular gazeteci görünümlü kullanışlı aparatlar sarmış. Yapılan tarafgir yorumlara insan inanamıyor. Bunlara göre sahaya girenlere değil galibiyet sevinci yaşayan sporculara ceza verilmeliymiş! Mağdur olana öfke kusulan garip bir ülke haline geldik.

Oysaki gerçek böyle değil. Dünden beri tüm dünya yine rezilliğimizi konuşuyor. Avrupa'da yine manşetlerdeyiz:

Marca: Trabzonsporlu taraftarlar Fenerbahçelilere saldırdı

De Telegraaf: Türkiye'de işler yine ters gidiyor

Tuttosport: İnanılmaz şiddet sahneleri

L'equipe: Kaos ortamı

Kicker: Türkiye'de skandal