Kazakistan'ın 'turuncu darbesi'

Sokakların; 'ekonomik' gerekçelerle karıştığıkarıştırıldığı Kazakistan'da geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısında büyük bir kıtlık yaşandı. Bu; öyle bir kıtlıktı ki, ülkede asli etnik unsur olan Kazaklar -takriben 1 milyon 300 bin insan kaybıyla- nüfusunun yüzde 38'ini kaybetti. Kıtlığın ilk emareleri; Ekim 1917 Devrimi'nden sonra Sovyetler Birliği'nin 1922'de resmen kurulduğu ve Kazakistan'ın da sosyalist rejimle yönetildiği dönemden önce ta Çarlık zamanında, 1916 senesinde başlamıştı. Bununla birlikte SSCB'nin, fukaralığı kadere dönüştüren demir yumruk politikaları kıtlığın etkilerini katmerledi. 1930'ların sonuna dek süren bu dönemden sonra Kazakların ülkede yeniden en büyük etnik grup haline gelebilmeleri ancak 1990'larda gerçekleşebildi. Kazaklar bugün itibarıyla yüzde 68,51 oranla ülkenin en büyük etnik topluluğu, onları yüzde 18,85 ile Ruslar izliyor. Kalan nüfus ise küçük azınlıklardan oluşuyor. ÜLKENİN LİDERİ SOVYET DİPLOMATIYDI Kazakistan'daki sokak eylemlerini tetikleyen olay, ülkenin batısındaki petrol zengini Mangistau eyaletinde LPG fiyatlarına zam yapılması oldu. Asıl sebep -hele de tek başına- elbette bu değil. Nitekim Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Kemeloğlu Tokayev'in hükümeti görevden alması da kalabalıkların öfkesini yatıştırmadı. Tokayev, 29 yıl devlet başkanlığı yapan Nursultan Nazarbayev'in istifasının ardından vekaleten devlet başkanı olmuş ve 9 Haziran 2019'da yapılan seçimlerde 'asaleten' başkanlığa seçilmişti. 'Kazak Ulusunun Lideri' unvanına sahip Nursultan Nazarbayev'in adamı olan Tokayev'in babası İkinci Dünya Savaşı gazisi bir yazar. Tokayev, SSCB ve Çin kültürünü yakından biliyor. Sovyet Dışişleri Bakanlığı'nda uzun yıllar görev yapmış biri. İki batı dilinin yanı sıra (İngilizce ve Fransızca) Rusça ve Çince'yi iyi derecede biliyor. Tokayev, Rusya ve beş eski Sovyet ülkesinin üye olduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nün (CSTO) devlet başkanlarına, 'terör tehdidine karşı ülkesine yardım etmeleri' çağrısı yaptı. CSTO üyeleri Rusya öncülüğünde bu çağrıya karşılık verdi. Barış gücünde Rusya, Belarus, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan'dan askeri birlikler görev yapıyor. RUSYA'YA DOĞU'DA CEPHE AÇILDI Kazakistan'daki olayların; ülkenin Türk Devletleri Teşkilatı'nın üyesi olmasıyla elbette bağlantısı var. Ancak asıl bilek güreşi, ABD ile Rusya arasında. ABD açısından, Batı (Ukrayna) cephesinden sonra Doğu'da da Rusya'ya karşı cephe açılmış oldu. Ayrıca Kazakistan'ın Çin'le sınırı ve güçlü ilişkileri olduğunu da unutmayalım. ABD yönetimi Kazakistan için itidal çağrısı yapıyor. Klasiktir, malum. Rusya ise protestoların arkasında ABD'nin bulunduğunu söylüyor. Ukrayna'da sürgünde bulunan Kazak muhalif lider Muhtar Ablyazov'ın, protestoları koordine etmek için başkent Kiev'de bir merkez kurduğunu duyurması da bu tezi destekleyen bir ayrıntı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov'un; Batı'ya, Kazakistan'a 'dış müdahale yapılmaması' uyarısında bulunmasına da boşuna değil. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Şangay İşbirliği Örgütü üyesi olan Kazakistan, 1991'de bağımsızlığını kazanmış bir ülke. O dönemden beri ekonomik anlamda sürekli gelişti, büyüdü. Öyle ki 21. Yüzyıl'ın ilk on yılının ekonomik anlamda en dinamik üçüncü ülkesi konumunda. (İlki Çin, ikincisi Katar.) Ancak büyüme hakkıyla halka yansıtılamamış. Bu arada Kazakistan'ın