Ferhat Ünlü yazdı: Avrupa baskısı kalktı, Ukrayna iade etti

SABAH, halen 'muvazzaf' bir haber kaynağının açıklamalarıyla, Necip Hablemitoğlu suikastı sanığı Nuri Gökhan Bozkır'ın Ukrayna'dan teslim alınmasının perde arkasını ilk kez açıklıyor. "Türkiye tarihinin en karanlık suikastlarından biri, belki de birincisinin gerçekleştiği 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara'nın Ayrancı semtinde Portakal Çiçeği Sokak'ta hiç alışılmadık bir şey yaşandı. Bölgedeki tüm sinyal kayıtlarını gönderen baz istasyonu, takriben iki milyar saatlik dinleme kaydını arşivleyecek bir hafızaya sahip olan eski TİB'in (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) atası olan kurumdaki esrarengiz bir el tarafından kapatıldı. Aşikâr ki, akademisyen-yazar Necip Hablemitoğlu'nun tam bir gladyo tipi cinayetle öldürüldüğü 20:03'ten önce yapılmış bilinçli bir elektronik karartmaydı bu. Mezkûr karartma yüzünden Hablemitoğlu'nun katillerine 17 yıl süreyle ulaşılamadı." Yukarıdaki satırlar, 22 Aralık 2019 tarihinde SABAH Pazar'daki köşemde yayınlanan 'Milenyum'un ilk faili meçhulü' başlıklı yazıdan. Yazının devamında bugünün gündemini ve yazımızın konusunu birinci derecede ilgilendiren şu cümle var: "Şimdilerde Ankara Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün'ün yürüttüğü soruşturma sonucunda yeni teknolojinin verdiği imkânlar sayesinde elde edilen Historical Traffic Search (HTS) ve baz kayıtları Hablemitoğlu suikastında kilit bir isme erişilmesini sağladı: Nuri Gökhan Bozkır. Özel Kuvvetler eskisi Bozkır Ukrayna'da 10 Temmuz'da yakalandı." TÜRKİYE'YE GETİRİLELİ BİR AY OLMADI İmdi... Demek ki bu Nuri Gökhan Bozkır 10 Temmuz 2019'da yakalanmış Ukrayna'da. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bozkır'ın yakalandığını açıkladığı tarih, dün, yani 26 Aralık 2022. Yani Ukraynalılar bu adamı 30 ay boyunca vermediler. Aldığım bilgiye göre Bozkır, Türkiye'ye getirileli çok olmadı. Bir ayı geçmez, öyle diyeyim. Ki daha önce FETÖ'nün Orta Asya İmamı Orhan İnandı'nın Kırgızistan'da yakalandığını da bir ay önceden ilk bu köşede okumuştunuz. Bu haber-analizde; Nuri Gökhan Bozkır'ın, Ukrayna tarafından neden 30 ay gecikmeyle Türkiye'ye iade edildiği sorusunun cevabının yanı sıra Avrupa'daki FETÖ unsurlarıyla ilgili yeni gelişmeleri öğreneceksiniz. Şimdi suikast tarihini bir hatırlayalım: 18 Aralık 2002. AK Parti iktidara geleli daha bir buçuk ay olmuş. Erdoğan daha başbakan olmamış, Mart 2003'te olacak. Zaten o dönemden sonra FETÖ; sistemi devlet aklını esir almaya başladı, 2012'ye gelindiğinde epey almıştı da. 2005-2012, hatta 2016 arasını konuşmaya lüzum yok. Demem o ki, bu suikastın soruşturmasını daha bir ciddiyetle yürütmek ancak 2019 senesinde mümkün olabildi. Ki hâlâ suikastın şifreleri tam anlamıyla çözülmüş değil. Ama Nuri Gökhan Bozkır'ın sorgusundan çok bilgi çıktı, çıkıyor, daha da çıkacak. MİT, şahsı kapsamlı biçimde sorguladı, savcılık ve emniyet de işin bundan sonrasını yürütecek. Akabinde soruşturma daha da derinleştirilecek. 'BOZKIR, FETÖ'NÜN SİLAHŞÖRLÜĞÜNÜ YAPIYORDU' Ama öncelikli olarak cevaplamamız gereken soru şu: Ukrayna bu adamı şimdi niye teslim etmek zorunda kaldı Çünkü Rusya ile aralarındaki büyük krizde NATO'nun büyük güçlerinden birine yaklaşmanın akıllıca olduğunu sonunda gördüler. Bu konuda güvendiğim bir haber kaynağımı konuşturmak istiyorum. Ben 1990'lı yıllardaki gibi 'isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili' gazeteciliği yapan biri olmadım. Adını veremeyeceğim haber kaynaklarımı nadiren tırnak içinde konuştururum. Ama bu kaynağım halen muvazzaf, o yüzden ismini vermem eskilerin deyimiyle kabil değil. Ama burada tırnak içinde konuşturmam lazım, çünkü alıntı ahlakı açısından bu gerekli. Ayrıca hem devletten haber alma kanallarının doğru işlemesi açısından, hem de gazetecilik açısından bunu yapmam elzem. Ve işin istihbari nüanslarını anlamadan bu Nuri Gökhan Bozkır'ın iadesinin ne anlama geldiğini tam olarak çözemeyiz ve bunu millete doğrusuyla anlatmak lazım. Aynen yazıyorum, şöyle dedi: "Ukrayna, bir Avrupa ülkesi mi... Evet nihayetinde öyle. Hele de Rusya ile mevcut krizi hesaba katarsak... Sana son önemli gelişmeyi söyleyeyim: 'FETÖ'cüler artık tıpkı Afrika ülkelerinde olduğu gibi kendilerine sığınak bulmakta zorlanıyorlar. Artık Avrupa ülkeleri için de 'useful idiot' (kullanışlı aptal) olmaktan çıktılar. Ukrayna, yakın zamana kadar Avrupa baskısından çekiniyordu. Ama artık çekinmiyor. 2018'de Kosova'dan üç FETÖ'cüyü getirdiğimizde Almanya epey sıkıntı çıkarmıştı, hatırla. (Hatırlamaz olur muyum!) Ama artık Avrupa ülkeleri kendi ulusal çıkarlarına göre hareket ediyorlar. Türkiye'yle iyi geçinmenin doğru olduğunu görüyorlar. İkincisi bu adam son dönemde FETÖ tarafından iyice kontrole alınmıştı. (Zaten mühimmat gibi ortada duruyordu, FETÖ mühimmatı iyice ele getirmişti yurtdışında demeye getiriyor.) Youtube'da, sosyal medyada FETÖ'nün silahşörlüğünü yapıyordu. Türkiye aleyhine tezvirat yapıyordu. Bunu kırmak lazımdı. O nedenle getirildi." Şimdi, bu sözlerin analizini size bırakacağım. Hablemitoğlu suikastının ayrıntılarına, şahsın sorgusuna ilişkin daha derinlemesine bilgi sahibi olduğumda gireceğim. Şimdilik şu kadarını söyleyeyim: Cinayetten önce Hablemitoğlu'na fiziki takip-tarassut uygulayan iki kişinin kamera görüntüleri flu olduğu için görüntüler ABD'ye gönderildi. Orada temizlendi ve dosyaya konuldu. Savcının bu görüntülere de erişmesinde sonsuz fayda var. Çünkü Bozkır ve diğer kişinin görüntüleriyle eşleşme sağlayabilir bu görüntüler. Ayrıca, daha öne yazdım ama hatırlatmakta yarar var. Hablemitoğlu suikastının eldeki baş şüphelisi Nuri Gökhan Bozkır, Sauna Çetesi'ne yönelik olarak başlatılan Küre Operasyonu kapsamında 21 Şubat 2006'da tutuklanmıştı. Bu operasyondan sonra tutuklanan şüpheliler Bozkır'ın 'infaz yapan' biri olduğu yönünde ifade vermişlerdi. Bozkır'la ilgili bu ifadeleri hatırlatmakta fayda var: