Sosyal medya arkadaşlığı

Bilinci körelmiş ve sürünün bir ferdi haline gelmiş bireyler, sosyal medya araçlarını aradıkları her şeyi bulabilecekleri bir mecra olarak görüyorlar. Bu kişiler burada kendilerine sanal bir yaşam alanı kuruyor ve yapay mutluluklar üreterek hayatın gerçeklerinden uzaklaşıyorlar. Sanal mahallede toplumun hemen her kesiminden insana rastlayabilirsiniz ve hepsinin yalnızlıktan, can sıkıntısından, anlam boşluğundan, mutsuzluktan, sevgisizlikten şikâyet ettiğini görürsünüz. Gerçi küçük mutluluklar için çıkmışlardır yola lakin sanal dünyada aradıkları şeyi bulma şansları yoktur. Bugün dijital çağın muazzam hizmet araçları arasında görülen Facebook, Tvitter, Instagram gibi uygulamalar kişisel kartvizit olarak kullanılıyor ancak bu durum insanları algı kirliliğine, sanal hayatlara ve boşluğa sürüklüyor. İhtiyaçları olan huzur, mutluluk, sevgi ve desteği bulamadıklarına inanan kişiler vaktin çoğunu burada geçiriyor ve sanal arkadaşlıklar edinerek kendilerini avutmaya çalışıyorlar. Bu kişiler sosyal medyayı bir imkân olarak görüyor ve yüz yüze hiç gelmedikleri kişilerle duygusal bağ kurup eşleri ile yollarını ayırıyorlar. Sosyal medya aşkları giderek artıyor fakat bunun gerçek hayatta bir karşılığı olmuyor ve geride yıkılmış yuvalar, yalnızlığa sürüklenmiş eşler ve çocuklar kalıyor. pushfn('ads'); Zayıf benlik algısına sahip olan güvensiz ve kopuk bireyler burada kendilerini partnerin taleplerine göre tanımlayarak sanal bir kimlik oluşturuyor ve göz boyuyorlar. Bu durum sanal mutluluklara dönüşebiliyor ancak bu kişiler bir araya geldiklerinde mutluluk zannettikleri şeyin bir avuntu olduğunu anlıyorlar fakat kopuş kolay olmuyor ve sanal mutluluklarla başlayan arkadaşlıklar nefret ve şiddetle sonlanabiliyor. Sanal dünyanın sakini kendisini muhatabının taleplerine uygun şekilde gösteriyor ve onun ihtiyacı olan ifadeleri sarf ediyor, ihtiyacı olan şeyleri vaat ediyor. Kişi bu gizemli dünyaya o kadar itibar ediyor ki, muhatabının tam da istediği gibi biri olduğuna inanıyor, sevildiğini, beğenildiğini düşünüyor ve hayatın gerçeklerinden yavaş yavaş uzaklaşıyor. Kişi hayal dünyasında geniş bir yelpazeye açılıyor ve gün açar açmaz cep telefonunu alıp, mesajları okuyor, duymak istediği şeyleri duyuyor, görmek istediği şeyleri görüyor ve "işte aradığımı buldum" diyor. Kişi aileden, çocuklarından ve hayatın gerçeklerinden uzaklaşıyor ve eşinin duygularına hitap etmeyen bakımsız biri olduğunu düşünüp onunla yollarını ayırıyor. Kişi sanal dünyada kendine bir yer ediniyor ve vaktin çoğunu buradan tanıdığı kişi ile sohbet ederek geçiriyor ve yüzler eskidikçe yenileri ile tanışarak yaşadığı heyecanı korumaya çalışıyor. Sanal dünyanın sakinleri