Seküler bireyin yaşlanma korkusu

Kapitalist sistem toplumlar üzerinde kurduğu tahakkümünü sürdürebilmek için bireylere şu iki korkuyu pompalıyor: Aç kalma korkusu ve yaşlanma korkusu Medya aygıtları üzerinden yayılan bu yapay korkular bireyleri etki altına alıyor ve tüketmeye odaklanmış nesnelere dönüştürüyor. Sistem araçların kölesi haline getirdiği bireylerin zihnini uyuşturuyor ve sürüye dâhil olan fertler kendilerine sunulan nesnelere sahip olabilmek için adeta yarışıyorlar. Kişiye sürekli değişen ihtiyaçlar ve yeni alışkanlıklar sunuluyor ve aç kalma, muhtaç olma duygusu empoze edilerek tüketime yönlendiriliyor. Açma korkusu ile hareket eden kişi halinden sürekli şekilde şikâyet ediyor, sahip olduğu şey ne olursa olsun ikna olmuyor ve mutsuz, memnuniyetsiz bir hayat sürüyor. Kazancı ne olursa olsun göz açlığından kurtulamıyor ve düştüğü girdaptan bir türlü kurtulamıyor. pushfn('ads'); Kapitalist sistemin bireylere empoze ettiği ikinci husus ise yaşlanma korkusudur. Hâkim sistem yaşlılığı kişinin işe yararlığını kaybetmesi olarak görüyor ve değerini koruyabilmek için daha genç görünmesi gerektiğini ileri sürüyor ve onları kozmetik ürünlere bağımlı hale getiriyor. Materyalist sistem kozmetik sektörünü sürdürebilmek için buna ihtiyaç duyuyor ve yaşlılığı bir tehlike olarak aktarıyor. Kapitalist sistemin değirmenine su döken bireyler ise yaşlanma belirtilerini bir felaket olarak görüp bütün kazançlarını estetisyenlere yatırıyor ve ne yazık ki bu sektörün devamlılığını sağlıyor ve köleleşiyorlar. Bugün bütün dünyada yaşlı bireyler estetik özelliğini ve üretebilme yeterliliğini kaybetmiş bir aciz ve hayata uyum sağlayamayan varlıklar olarak görülüyor ve yalnızlığa terk ediliyorlar. Bu durum doğal olarak bireylerin yaşlılık algılarını etkiliyor ve sözde yaşlanmayı geciktireceği belirtilen anti-aging ürünlere rağbet artıyor. Genç olan, güzel olan, fit olan daha değerlidir anlayışına sahip olan hâkim sistem bireyleri etki altına alıyor ve onlara güç odaklı bir bakış açısı aktarıyor. Buna göre güçlü olan haklı olur, güçlü olan güzel olur ve güçlü olan hayatta kalır. Yaşlılar ise bu imkânlara sahip olmadıkları için