Sadelik mutluluğunuz için kâfidir

Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.), ifrat ve tefrite dikkat çeker ve orta yolu, sadeliği tavsiye ederdi. Evi bir misafirhane, bir mektep, bir yardım kuruluşu gibiydi. Kendisini ziyarete gelen kişiler onun yüreğindeki sevgi ve merhametinden etkilenir ve İslam'ı tanımak için ilk adımı atarlardı. Son derece mütevazıydi Peygamberimiz (S.A.V.) ve kibri bütün iyilikleri yakıp bitiren bir afet olarak tanımlar ve uyarıda bulunurdu. İslam kültürünün özü sadeliğe dayanır ve çok yemenin, çok konuşmanın, çok uyumanın ve israfın kişinin ruh ve beden dengesini bozduğu ifade edilir. Bugün her türlü konfora sahip olan ancak ruhsal bunaltıdan kurtulamayan ve zerre kadar mutluluk için savrulan bireylerin ihtiyacı olan şey aslında bu, yani sade bir hayat. Ama seküler kültür sadeliği bir yoksulluk olarak görüyor ve bireyleri israfa özendiriyor. pushfn('ads'); Farkında mısınız eşyaların ve mekânların arasında kaybolmuş gibisiniz Fazladan sahip olduğunuz her şey üzerinizde dev bir ağırlığa dönüşüyor ve hayatınızı bu yükü taşımaya adıyorsunuz. İhtiyacınızı aşan her şey sizi köleleştiriyor ve yoksulların hakları olan bu imkânların bekçiliğini yaparak bir esaret hayatı yaşıyorsunuz. Geç kalmış sayılmazsınız isterseniz hayatınızla ilgili köklü bir değişikliğe karar verin ne dersiniz Bir anlaşma yapın kendinizle ve bütün fazlalıkları bir araya toplayıp sahiplerine ulaştırın. Bunu düşünmeniz bile huzur veriyor değil mi Ceplerinizi açın, kenarda kıyıda biriktirdiğiniz ne varsa çıkarın ve ihtiyaç sahiplerine ikram edin. Eğer bir çocuğun yüzünü güldürebilmişseniz bilin ki dünyanın en