Geçiş Nesnelerimiz

Bowlby insan yavrusunun yaşamın ilk yıllarında annenin desteği ile sağlanacak psikolojik güvenliğe ihtiyaç duyduğunu belirtir. Çocuğun ihtiyacı olan her şey anneye bahşedilmiştir, anne bu potansiyelini kullanarak onun ihtiyaçlarına cevap verdiğinde çocuk kendini güvende hissedecektir. İhtiyaçlarına ulaşamadığında ise bağlanma güvenliği zedelenir ve geçiş nesneleri devreye girer. Çocuk annenin eksik bıraktığı alanı doldurabilmek için battaniyesini emerek uyur, oyuncağına sımsıkı sarılır ve annenin yerine koyduğu araçlarla ikna olmaya çalışır. Fakat bu araçlar sevginin yerini dolduramaz ve çocuk arayışlarını hayat boyu sürdürür. Çocuk ihtiyacı olduğunda anneden destek bulamamış ve reddedilmişse güven duygusu zedelenir ve bu gereksinimini hiçbir kişinin karşılayamayacağına dair bir inanç geliştirir. Çocuk gelecek yaşantısında insanlara kuşkuyla yaklaşır ve sağlıklı ilişkiler kuramaz. İşinde başarılı olabilir ancak arkadaşları ile, eşi ile, çocukları ile ilişkilerinde mesafelidir. Ve mesafe arttıkça derinlerde yer alan yara suyun yüzeyine doğru çıkar ve kişiyi nesne arayışına sürükler. pushfn('ads'); Winnicot çocuğun kendilik nesnelerinin yerine koyduğu battaniye ya da oyuncakların onun için bir geçiş nesnesi olduğunu ifade eder. Yani çocuğun sarılarak uyuduğu yastığı kendiliğin bir parçası haline gelmiştir ve çocuk anneden uzaklaşırken yaşadığı kaygıyı araçlarla bağ kurarak hafifletmeye çalışmaktadır. Buradan yola çıkan Winnicot geçiş nesnelerini ilk sahip olunan olarak değerlendirir. Bağlanma insanın kendi türüyle ilişki kurma ve dayanışma ihtiyacının bir sonucudur aynı zamanda. Zira güven, sevgi ve onay gereksinimlerimizi insanlarla kurduğumuz ilişkiler neticesinde elde eder ve geliştiririz. Hepimiz sevme potansiyeline sahibiz ve sevgiyi hem almaya ve hem de vermeye ihtiyaç duyarız ve bunun için bağ kurarız. İlk bağlanma nesnemiz annedir