Çocuklarımızın yazgısı

Erişkinlerin gündeminden hiç düşmeyen genç birey, geçmişe değil geleceğe odaklı yaşıyor. Fiziki olarak ebeveyni ile aynı ortamda yaşayan gencin hayalleri, hüznü ve neşesi ebeveyninin gölgesinden uzaklarda, çok ötelerde yer alıyor. Erişkinler geçmişe odaklı yaşarken o yönünü geleceğe çeviriyor ve yeniliklere hemen uyum sağlayabiliyor. Erişkinler dışarıdan gelecek övgü ve ya da eleştiriye karşı aşırı hassasiyet gösterirken genç, kulaklarına çarpan ifadelere hiç aldırmıyor, başını çevirip geçiyor. Genç komşunun eleştirilerini de övgülerini de dikkate almıyor ama istediği cep telefonunu elde edememişse bunu kendine dert ediniyor ve engellenmekten, kontrol altında tutulmaktan hoşlanmıyor. Popüler kültürün kıskacında yer alan gencin talepleri, beklentileri, hayalleri ve gelecek tasavvurları ebeveyninkinden çok farklı kuşkusuz. Ama yine de sevgide buluşabiliyor onlarla, sevildiğini hissettiğinde tavrını değiştiriyor ve onlarla yakınlık kurabiliyor. Fakat ebeveynler değişime karşı oldukça dirençli oluyor ve çocuklarına yaklaşırken çağın getirdiği sorunları dikkate almıyor, bunu gerekli dahi görmüyorlar. Ve ne yazık ki bu durum iki kuşak arasında yaşanan çatışmayı kronik hale getiriyor. pushfn('ads'); Bir yanda dijital araçlar, marjinal zihniyetler, popüler kültür ve gayr-i ahlâki görüntülerle haya sınırlarını aşanlar diğer yanda uyuşturucu, alkol, eğlence ve tüketim furyası ve bütün bunların bedelini ödeyen gençler Aslında tarafsız bir bakış açısı ile değerlendirdiğinizde gençlerin işinin pek de kolay olmadığını anlayabilirsiniz. Bitmek bilmeyen bir çatışma ve kaosun kıskacından kaçış ve sığınma mücadelesi veren mütedeyyin ve muhafazakâr gençler ise sokaklara taşan kire bulaşmamak için eteklerini sıvayarak geçiyorlar ama bu ne kadar mümkün olabilir ki Zira attığınız her adımda, aldığınız her nefeste bir kir deryası ile karşılaşıyorsunuz ve siz yol aldıkça sokaklara taşan kokular daha da yoğunlaşıyor. İyi şeylerin bedeli de ağır olur derler ki, bunca kokuşmuşluğun göbeğinde inançlı, şuurlu bireylerin yetişmesi elbette kolay olmayacaktır. Kötülüğün çığ gibi büyüdüğü çağda iyilik devşirmek ve iyilik üzere kalabilmek çölde tarım yapmak gibidir. Pek kolay bir iş değildir bu. Bunca karmaşanın yaşandığı bir dönemde çocuklarınızı koruyabilmek için onları her zamankinden daha yoğun bir sevgi ve ilgi ile desteklemek ve olayları onların nazarından değerlendirmek zorundasınız. pushfn('ads'); Bugün çocuklar dijital çağın sorunlarını yaşıyor ve yönlerini geçmişe değil geleceğe çeviriyorlar. Onların dünyalarına inmek ve kalplerine dokunabilmek için sevgiyi merkeze almak ve ne olursa olsun seni seviyorum diyebilmek gerekir